Prof. Dr. Yusuf Demir, özellikle 9-13 Nisan tarihleri arasında yaşanan zirai donun 65 ilde etkili olduğunu ve bu dönemde meyveler başta olmak üzere birçok ekili ve dikili ürünün zarar gördüğünü açıkladı.
BİRÇOK ÜRÜNDE ZARAR ORANI YÜZDE 80'İ AŞTI
Şubat ayında Adana, Mersin ve Hatay’da; martta Ege Bölgesi’nde ve nisan ayında ülke genelinde yaşanan don olayları sonucunda kayısı, üzüm, elma, fındık, ceviz, narenciye ve diğer birçok meyvede yüksek oranda zarar oluştu. Malatya’da kayısıda bazı alanlarda zarar oranı yüzde 90 ila 100 arasında ölçülürken, sultaniye kuru üzümde bu oran yüzde 70-80 olarak tahmin ediliyor.
İÇ ANADOLU VE GÜNEYDOĞU’DA VERİM KAYIPLARI KRİTİK DÜZEYDE
Yılın ilk altı ayında yetersiz yağışlar ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ciddi verim kayıplarına yol açtı. Buğday, arpa ve mercimek gibi temel tarım ürünlerinde yaklaşık yüzde 80'e varan düşüşler tespit edildi. Konya’da dekara 250-300 kg arası verim beklenirken, hasat verimi 50-150 kg arasında kaldı.
BİTKİSEL ÜRETİMDE GENEL DÜŞÜŞ BEKLENİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ilk tahminlerine göre, 2025 yılında bitkisel üretimde önemli ölçüde düşüş yaşanması bekleniyor. Tahıllar ve diğer ürünlerde yüzde 5,3; sebzelerde yüzde 1,7; meyveler ve baharat bitkilerinde ise yüzde 24,4 oranında üretim düşüşü öngörülüyor. Özellikle elma, şeftali, kiraz ve üzüm gibi ürünlerde büyük oranda azalma beklenirken, zeytinde yüzde 40’a varan üretim kaybı dikkat çekiyor.
SU KAYNAKLARINDA CİDDİ AZALMA VAR
Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’nin birçok bölgesinde su kıtlığı yaşandığını ve bazı illerde su kesintilerinin başladığını vurguladı. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi metropollerde kişi başı günlük su tüketiminin 200 litrenin üzerinde olduğunu belirten Demir, Türkiye ortalamasının ise yaklaşık 130 litre olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, su tasarrufuna gidilmezse önümüzdeki aylarda daha büyük bir kriz yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
TARIM POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Uzmanlar, iklim krizinin etkisiyle birlikte artan doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için mevcut tarım politikalarının yeniden ele alınması gerektiğini belirtiyor. Çiftçilere yönelik desteklerin artırılması, sulama altyapısının güçlendirilmesi ve kuraklığa dayanıklı ürün çeşitlerinin teşviki gibi önlemler öncelikli olarak ele alınması gereken konular arasında gösteriliyor.
