Fatih Sultan Mehmed döneminde yaşamış Vlad Tepeş’in gerçek hikâyesi, dizinin yayınlanmasının ardından yeniden merak edilmeye başlandı. Dizideki sahnelerin ardından, Kazıklı Voyvoda Vlad Tepeş kimdir, neden bu kadar korkunç bir ün kazanmıştır? soruları izleyicilerin gündemine oturdu. İşte detaylar...
VLAD TEPEŞ KİMDİR?
Kazıklı Voyvoda olarak bilinen III. Vlad Tepeş, tarihin en kanlı ve tartışmalı hükümdarlarından biri olarak bilinir. Düşmanlarını kazığa oturtarak öldürmesiyle ün kazanan Vlad, “Kont Drakula” efsanesine ilham veren kişi olmuştur. 1431 yılında Macaristan’ın Segesvár (bugünkü Romanya’nın Sighişoara) kentinde dünyaya gelen Vlad, zalimliğiyle olduğu kadar stratejik zekâsıyla da tarih sahnesinde yer edinmiştir.
VLAD TEPEŞ OSMANLI
Vlad’ın babası II. Vlad Dracul, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı başarısız olunca oğlunu rehin olarak Osmanlılar’a vermek zorunda kaldı. 1442-1448 yılları arasında Nif ve Tokat’ta Osmanlı topraklarında kalan Vlad, burada Şehzade II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed) ile tanıştı. Molla Gürani’nin eğitiminde yetişen Vlad, Osmanlı idare sistemini ve askeri düzenini yakından tanıdı. Bu yıllar, onun ilerideki yönetim anlayışının temellerini oluşturdu.
1448’de Osmanlıların desteğiyle Eflak Prensliği’ni ele geçirmeye çalışan Vlad, kısa sürede tahttan indirildi ve Boğdan’a sürgüne gönderildi. Ancak birkaç yıl sonra yeniden sahneye çıkarak Eflak tahtını geri aldı.

VLAD TEPEŞ HAİN Mİ?
1456 yılında Eflak Voyvodası olarak tahta çıkan Vlad Tepeş, ülkesinde demir yumrukla hüküm sürdü. Hırsızlık, yolsuzluk ve ihanete karşı acımasız cezalar uyguladı. En meşhur cezası, “kazığa oturtma” yöntemiydi. Bu işkence biçimi öylesine vahşiydi ki, onun ölümünden sonra bile adı “Kazıklı Voyvoda” olarak anılmaya devam etti.
Rivayetlere göre Vlad, kazığa geçirilen düşmanlarının arasında yemek yer, hatta onların acılarından zevk alırdı. Bazı Avrupalı kronikler, Vlad’ın kurbanlarının kanını içtiğini ve bu nedenle “vampir” efsanelerine ilham olduğunu ileri sürmüştür.
VLAD TEPEŞ NE ZAMAN İSYAN ETTİ?
Vlad Tepeş, başlangıçta Osmanlı’ya bağlı bir prenslik yönetirken, 1459’da vergi ödemeyi reddetti ve Macaristan’la ittifak kurdu. Ardından Osmanlı topraklarına saldırılar düzenledi. Kendi kayıtlarına göre 23.884 Türk ve Bulgar askerini öldürmüştü. Bu süreçte yaklaşık 20.000 Osmanlı esirini kazığa oturttu.
VLAD TEPEŞ FATİH SULTAN MEHMET
Bu vahşet haberleri İstanbul’a ulaşınca, Fatih Sultan Mehmed bizzat sefere çıkarak 1462’de Eflak’ı işgal etti. Osmanlı ordusu Târgovişte’ye ulaştığında, karşılarında yaklaşık 20.000 kazığa geçirilmiş insan cesediyle dolu bir alan buldu. Bu manzara askerlerin moralini sarsarken, Vlad’ın ne kadar gözü dönmüş bir hükümdar olduğunu da gözler önüne serdi.

Vlad, başarısız bir suikast girişiminin ardından kaçarak Macaristan’a sığındı. Osmanlılar Eflak’a onun kardeşi Radul’u atayarak bölgedeki istikrarı sağladı.
VLAD TEPEŞ KİM ÖLDÜRDÜ?
Macaristan Kralı Matthias Corvinus, başta Vlad’a yardım etmeyi reddetti ve onu tutuklatarak Budin’de hapsettirdi. Uzun yıllar hapis hayatı süren Vlad, daha sonra serbest bırakılarak yeniden Eflak tahtına dönme planları yaptı.
1476’da Boğdan Prensi Stefan Cel Mare (Büyük Stefan) ile ittifak kuran Vlad, kısa süreliğine yeniden tahta oturdu. Ancak aynı yıl Osmanlı akıncıları tarafından Balteni yakınlarında pusuya düşürülerek öldürüldü. Başının kesilerek İstanbul’a gönderildiği ve Fatih Sultan Mehmed’e sunulduğu rivayet edilir.
VLAD TEPEŞ KAZIKLI VOYVODA
Vlad Tepeş, sadece Osmanlılar için değil, kendi halkı için de bir korku figürüydü. Suç işleyen, yalan söyleyen ya da dilencilik yapanları bile kazığa geçirerek cezalandırırdı. Dilencileri bir ziyafete davet edip daha sonra hepsini diri diri yaktığı, kadınları ve çocukları vahşice öldürttüğü anlatılır.
Tarihteki bu kanlı eylemleri, onu “Drakula” efsanesinin ilham kaynağı haline getirdi. İngiliz yazar Bram Stoker’ın 1897 tarihli “Dracula” romanı, Vlad’ın hikâyesinden yola çıkarak dünya edebiyatında ölümsüz bir karakter yarattı.




