Görüşme ile ilgili ayrıntıları zaten gazetemizin sayfasında bulacaksınız. Burada tekrar yer vermenin gereği yok. Özdemir TURGUT’un seçim bürosundan ve seçmeninden birkaç ayrıntı vermek lazım.
Kendinden emin bir görüntü çizdiği muhakkak. Seçim bürosunda her kesimden insan var. Alkışlar ve sloganlarla konuşmaları sık sık kesildi. AKP aday adaylığından, bağımsız adaylığa geçişi ve sonrasında Demokrat Partiyi tercih etmesi etraflıca konuşuldu. Bağımsız veya Demokrat Partili; her halukarda güçlü olduğunu vurguladı.
Son sözü elbetteki sandık, daha doğrusu millet söyleyecek.
Ancak seçmeninin gözü önündeki görüşmeden sonra baş başa küçük bir sohbet imkanımız oldu. Ve ilginç bir projesinden bahsetti.
Eskilerden kalan ama eskilerin anlata anlata bitiremediği bir nostaljik güzellikti bu. Defalarca başka insanlardan dinlediğim ve gözümde canlandırdığım, bana göre oldukça cazip ve kayda değer bir çalışma olur, eğer gerçekleşirse.
Hani hep deriz ya; bizim yeşil sevgimiz “cacık” toplamaktan ibarettir diye. Buna en büyük delil meşeliğin kapatılmasıdır. Burnumuzun dibindeki ormana hasret bırakılmamızın başka izahı olamaz. Alınacak küçük tedbirler ve düzenleme ile gerek kendi insanımızı, gerekse dışarıdan insanları bu küçük cennete dahil etmek bu kadar mı zor olabilir? Hiçbir mazeret buranın insanlardan uzak tutulmasına gerekçe olamaz, olmamalı.
Ama bir önceki dönem belediye zamanında kapatıldı, bu dönemde açılmadı. Umutlarımız kırıldı. Ancak Turgut’un burası ile ilgili bir tasarrufu var ki, hem kayda değer hem de oldukça önemli bir proje.
Eskilerin anlattığı taa.. meşeliğin Yamak yolu girişinden başlayan ve Gedik yoluna uzanan araba ile geçişi mümkün kılan “ipek yolu” tabir edilen bir yol var. Üzerinde bir yerlerde de gerek görsel, gerek nostaljik açıdan çok güzel olduğu söylenen bir “nostalji köprüsü” var. İşte bir uçtan bir uca yeşilliğin ve ormanın içinden uzanan ve yeni yapılan gölet’e uzanan bir yolun düzenlenmesi hem maddi hem de görsel açıdan getirisi yüksek bir projedir.
Ve gölet çevresi. İşte asıl üzerinde durulması gereken konulardan birtanesi de bu. Bu gölet neden yapıldı, neye nasıl hizmet etti? Bunun sorgulanması lazım. Madem buraya artı değer katacak bir yatırım, o zaman neden bir su birikintisinden ibaret bırakıldı.
Çevresine yapılacak mesire ve piknik alanı, dikilecek çeşitli ağaç ve yeşilliğin her türü ile neden bir Mogan Gölü, çeşitli barbekü ve mangal tertibatı ve düzenlemesi ile neden bir Bayındır barajı, yine çeşitli oyuncaklar, heykeller, şov ve görsel şölene dönüşecek dokunuşlarla neden bir Harikalar Diyarı olmasın?
Tüm bunları alt alta yazdığımızda; Un, şeker, yağ üçlemesi ile helva yapmak işten bile değil. Bunun için sadece biraz araştırmak, biraz Beypazarı, Kızılcahamam gibi yerlerden küçük kopyalar çekmek mümkün. Tamamen belediyenin kendi imkanları ile, atla-deve olmayan bir meblağ ile mucizevi bir yer elde etmek mümkün.
Dışarıdan gelen misafirimize, banyocumuza ve kendi halkımıza nefes alacak bir yer, göstereceğimiz güzellikler, havamıza hava katacak profesyonel bir şaheser yaratmak zor değil. Bu yerin oluşması hem imajımızı iki dirmeh bir çekirdek düzelteceği gibi, hem de oluşacak insan sürkülasyonuna ve taleplerine göre yeni iş sahaları, yeni istihdam alanları ve yeni esnaflık sektörleri açacaktır. Hem gelen kazanacak, hem belediye kazanacak, hem de esnaflar kazanacaktır. Madem Turizm bölgesiyiz, bunun içini doldurmak için daha kullanışlı bir yer yok. Yeter ki; geniş bir perspektifle düşünerek, ufku geniş insanlarla düzenlemek. Gerisi zaten gelecek ve zamanla oturacaktır. Oturduğu zaman da; siz istemeseniz bile insanlar buraya akacaktır.
Ve sonrası elbette gelecektir. Nedir sonrası? 24 saat yaşayan bir şehir inşa etmek. Sahil ilçelerinde hatta kasabalarında tanık olduğumuz, kimsenin kimseye karışmadığı, insanların özgürce ve huzurla şehrin sokaklarında dolaştığı tam manasıyla bir turizm şehri. Neden olmasın? Önce istemek, sonra başarmak, sonrasında da sefasını sürmek. Kabuğumuzu kırmamız gerekiyor. İçerdeki lezzetli yemişe ulaşmak için önce üzerindeki engelleri kaldırmak lazım. İşte Özdemir TURGUT’un hayallerinden bir tanesi. Olur da yapabilir ise; önemli bir eksik giderilir... SAYGILARIMLA.