2026 yılı asgari ücret görüşmeleri öncesi, muhalefet liderleri Fatih Erbakan ve Ali Babacan, farklı oranlarla dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erbakan, “Kamudaki israf ve faiz giderleri azaltılırsa işverene yük olmadan 45 bin TL mümkün” derken; Babacan, “TÜİK verilerine göre bile asgari ücretin en az 33 bin TL olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“FAİZE GİDEN PARAYLA ÜCRET 45 BİN TL OLABİLİR”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, kamudaki tasarrufun artırılması halinde asgari ücretin rahatlıkla yükselebileceğini belirtti. Erbakan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kamudaki israfa, yüksek şatafata giden harcamalardan kısılırsa, sadece faize giden yıllık 2 trilyon TL’nin çok az bir kısmıyla bile asgari ücreti işverene yük getirmeden 45 bin TL’ye çıkarmak mümkün olur.”
Erbakan, bu rakamı belirlerken enflasyon artışı ve ekonomik büyüme payını dikkate aldıklarını vurgulayarak, “Yüzde 50 artış zaten 33 bin TL yapıyor. Ancak büyümeden gelen pay da eklenmeli. İki asgari ücretlinin geliri yoksulluk sınırını karşılamalı. Bu nedenle 45 bin TL adil bir rakamdır.” dedi.
“TÜİK RAKAMLARIYLA BİLE 33 BİN TL’NİN ALTINA DÜŞÜLEMEZ”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise katıldığı canlı yayında, 2026 asgari ücretinin en az 33 bin TL olması gerektiğini savundu. Babacan, yaptığı hesaplamayı şöyle anlattı:
“Geçen seneden yüzde 15’lik bir hak var. Bu yılki enflasyonla birlikte yüzde 45 artış gerekiyor. Ekonomik büyümeden gelen yüzde 5 payı da eklediğimizde toplam yüzde 50’lik bir artış söz konusu. Yani mevcut 22 bin liralık ücretin en az 33 bin liraya çıkması gerekiyor.”
Babacan, TÜİK verilerinin güvenilirliğine dikkat çekerek, “Bu hesap TÜİK rakamlarına göre yapıldı. Halbuki TÜİK doğruyu söylemiyor. Gerçek enflasyon açıklanmadıkça adil bir artış yapılamaz.” ifadelerini kullandı.
GÖZLER ARALIK AYINDAKİ KOMİSYONDA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Aralık ayında toplanması bekleniyor. Ekonomistler, enflasyon oranı, büyüme verileri ve refah payı gibi göstergelerin açıklanmasının ardından rakamların daha netleşeceğini belirtiyor. Sendikalar, özellikle alım gücü kaybı ve gıda fiyatlarındaki artışa dikkat çekerken, kamuoyunda “asgari ücretin 30 bin TL’nin altında kalmaması gerektiği” yönünde güçlü bir beklenti oluşmuş durumda.
