Evde vakit geçirmenin en keyifli yollarından biri, iyi bir film izlemektir. Hele bir de o film, yaşadığın şehrin sokaklarını, meydanlarını, havasını yansıtıyorsa, izlemek bambaşka bir zevke dönüşür. Biz de bu kez sinema perdesine Ankara’dan baktık. Cumhuriyet’in kalbinde, gri tonların, bürokrasinin ve içten hikâyelerin iç içe geçtiği Ankara’da çekilmiş filmleri derledik.
Türkiye’nin Kalbi Ankara (1934)
Ankara’da çekilen ilk film olarak tarihe geçen bu belgesel, Atatürk’ün isteği üzerine Sovyet yönetmen Sergey Yutkeviç tarafından çekildi. 10. yıl coşkusunu belgeleyen film, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait en değerli görüntülerden biri olarak kabul ediliyor. Havadan çekilen Ankara Kalesi ve Ulus Meydanı görüntüleri hâlâ büyüleyici.
Köyden İndim Şehire (1974)
Ertem Eğilmez’in unutulmaz komedisi, köylerinde define bulan dört kardeşin altınlarını bozdurmak için Ankara’ya gelişini anlatıyor.
Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Halit Akçatepe’nin rol aldığı film, saf Anadolu insanının şehirle karşılaşmasını eğlenceli bir dille işlerken Ankara sokaklarını da fon olarak kullanıyor.
Düttürü Dünya (1988)
Zeki Ökten yönetmenliğinde çekilen film, gecekondu yaşamının içten bir portresini sunuyor.
Klarnet çalarak ailesini geçindirmeye çalışan Mehmet’in (Kemal Sunal) hikayesi, 80’ler Ankara’sının mahalle kültürünü nostaljik bir dille anlatıyor. Film, Ankara Uluslararası Film Festivali’nden En İyi Erkek Oyuncu ödülüyle döndü.
Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)
Tunç Başaran’ın yönettiği bu klasik film, bir çocuğun gözünden kadınlar hapishanesini anlatıyor.
Ulucanlar Cezaevi ve Ankara Merkez Kapalı Tutukevi'nde çekilen film, Ankara Kalesi manzaralı pencerelerden umut dolu bir hikâye sunuyor. Türkiye’nin ilk Oscar adayı filmiydi.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2010)
Seyfi Teoman imzalı film, iki yakın arkadaşın Ankara’daki dostluk hikayesini anlatıyor.
Bahçelievler, Kızılay gibi semtlerde çekilen film, Ankara’nın sakin temposunu, duygusal bir dostluk öyküsüyle harmanlıyor.
İzlerken, “ilk otobüsle Ankara’ya gitmek istiyorum” dedirtecek türden.

Siyah Beyaz (2010)
Ahmet Boyacıoğlu’nun yönettiği film, Kavaklıdere’deki aynı isimli barın müdavimlerini merkeze alıyor. Şevval Sam, Nejat İşler, Tuncel Kurtiz gibi usta oyuncuların yer aldığı yapım, şehirli yalnızlığını ve entelektüel diyaloglarıyla Ankara’nın gece atmosferini mükemmel yansıtıyor.
Aşk Tesadüfleri Sever (2011)
Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliğindeki film, iki gencin yollarının Ankara’da kesiştiği nostaljik bir aşk hikayesini anlatıyor.
Filmde Seğmenler Parkı, Tunalı Hilmi, Kızılay, Atatürk Bulvarı gibi Ankara’nın birçok simge noktası yer alıyor.
Kısacası, hem bir aşk filmi hem de başkentte geçen bir “kent anıları albümü.”
Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm (2011)
Ankara’nın gri tonlarını belki de en iyi anlatan yapım. Erdal Beşikçioğlu’nun hayat verdiği Behzat Ç., suçun ve adaletin ortasında sıkışmış bir karakter olarak şehrin sokaklarında dolaşır. Gençlik Parkı’ndan Sıhhiye’ye kadar uzanan çekimlerle, Ankara adeta filmin bir karakterine dönüşür.

YERALTI (2012)
Zeki Demirkubuz’un Ankara’da çektiği güçlü yapım, Dostoyevski’nin Yeraltından Notlarından esinlenir. Muharrem (Engin Günaydın), nefret ettiği eski arkadaşlarının yemeğine kendini davet ettirir; masada masum atışmalar kısa sürede utanç dolu bir hesaplaşmaya dönüşür. Ankara’nın bürokrasiye sinmiş soğuk atmosferi, iç konuşmalar ve uzun planlarla birleşince şehir, karakterin karanlık psikolojisinin bir uzantısı gibi görünür.
Oyuncular: Engin Günaydın, Serhat Tutumluer, Nihal Yalçın, Sarp Apak, Serkan Keskin, Murat Cemcir.
Behzat Ç. Ankara Yanıyor (2013)
Serdar Akar’ın yönettiği filmde yine tanıdık bir Ankara atmosferi var. Cinayet bürosu, Kıbrıs’a uzanan bir kovalamaca ve arka planda hep aynı şehir: soğuk ama gerçek Ankara.

Çiçero (2019)
-
Dünya Savaşı yıllarında İngiltere Büyükelçiliği’nde geçen casusluk hikayesi, İlyas Bazna’nın (Çiçero) gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor.
Serdar Akar’ın yönetiminde çekilen film, tarihi detayları ve diplomatik mekanlarıyla Ankara’nın çok katmanlı yüzünü perdeye taşıyor.
Yolunda A.Ş: Çinçin Bağları Hikayesi (2015)
Kentsel dönüşüm sürecini mizah ve dram karışımı bir dille anlatan film, Çinçin Bağları, Kızılay ve Çukurambar’da çekildi.
Gecekondulardan yükselen bir Ankara hikayesi izliyoruz — dokunaklı, samimi, yerli.
Yusuf Yusuf (2014)
Ersoy Güler yönetiminde çekilen film, Ankara’da dolmuş şoförlüğü yapan Yusuf’un (Ali Sunal) renkli hikayesini anlatıyor.
Kaynanası, baldızı ve dolmuş müşterileriyle dolu bu eğlenceli film, şehrin gündelik temposuna kahkahalarla ayna tutuyor.
Bir Cumhuriyet Şarkısı (2002)
Reha Erdem’in yönettiği film, Atatürk dönemi Ankara’sını anlatıyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki modernleşme ruhunu müzikle harmanlayan yapım, Ankara’nın tarihine sinematik bir saygı duruşu niteliğinde.
Duvar (1983)
Yılmaz Güney’in unutulmaz filmi “Duvar”, çocuk koğuşlarında geçen hüzünlü bir hikaye anlatır. Film, Ankara Cezaevi’nde çekilmiştir ve dönemin politik atmosferini çarpıcı biçimde yansıtır.
Sürü (1978)
Zeki Ökten ve Yılmaz Güney iş birliğiyle çekilen film, Doğu’dan Ankara’ya göç eden bir ailenin hikayesini anlatıyor. Köyden kente geçişin sancılarını, sert ama gerçekçi bir üslupla izleyiciye sunar.
Hoşçakal Yarın (1998)
Serdar Akar’ın bu yapımı, 70’li yılların siyasi çalkantılarında geçer. Ankara’nın gri duvarları, dönemin karanlık atmosferine bir fon olur.
Ve son olarak: Son Hafriyat (2025)
Henüz gösterime girmemiş olmasına rağmen çekimlerinin Ankara’da yapıldığı bilinen bu film, modern kent dönüşümüyle geçmişin izlerini harmanlayan yeni bir başkent hikayesini anlatacak.
Bonus Bilgi:
Ankara’da çekilen ilk yabancı film 1925 yapımı “Grass: A Nation’s Battle for Life” oldu.
En son çekim yapılan filmler arasında “Son Hafriyat” ve “Eğreti Gelin Ladik” yer alıyor.



