Anayasa Mahkemesi, 5 Kasım 2024’te verdiği kararla, Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin 6. fıkrasını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Söz konusu madde, silahlı örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyen kişilerin, terör örgütü üyeliği kapsamına alınarak cezalandırılmasına olanak tanıyordu.
AYM'nin gerekçesinde, suç ve ceza arasında belirsizlik yaratan düzenlemelerin, adil yargılanma ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı. Karar, 9 Ocak 2025’te Resmî Gazete’de yayımlandı ve altı aylık yürürlük süresinin sonunda 9 Temmuz 2025 itibarıyla resmen geçerli hale geldi.
YÜZLERCE DOSYADA MAHKEME SÜRECİ YENİDEN BAŞLIYOR
Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Diyarbakır, Siirt, Mardin, Şırnak, Hakkari, Van, Bitlis, Muş, Şanlıurfa, Bingöl, Tunceli, Malatya ve Erzurum gibi illerde bulunan ağır ceza mahkemeleri hızlıca harekete geçti. Yargı kaynaklarına göre şu ana kadar örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten ceza alan 700 kişinin infazı durduruldu.
Mahkemeler, infaz hakimliklerine yazı yazarak bu kişilere dair mahkûmiyet kararlarını kaldırdı. Tutuklama kararları geri alındı. Dosyaların büyük bölümü, yeni esas numarasıyla kaydedildi ve tensip tutanakları hazırlanarak duruşma tarihleri Aralık 2025 ile Ocak 2026 arasında belirlendi.
SANIKLAR BERAAT EDEBİLİR
Yargılamanın yenilenmesi sürecine giren bu kişiler, AYM kararının dayanağı olan iptale konu madde kapsamında artık suçlanamayacak. Bu da yargılanmaları süren ya da hüküm giymiş sanıklar açısından beraat kararlarının önünü açıyor.
TCK 220/6 MADDESİ NASIL UYGULANIYORDU?
2006-2016 yılları arasında faaliyet gösteren Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri döneminde, TCK 314. madde kapsamındaki örgüt üyeliği suçlarına TCK 220/6 yoluyla ekleme yapılmıştı. Bu sayede, izinsiz eylemlere katılan veya direnme suçunu işleyen kişiler de, fiilen örgüt üyesi olmamalarına rağmen, örgüt adına suç işledikleri gerekçesiyle 5 ila 10 yıl arasında hapis cezası alabiliyordu.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi de bu tür kararları istisnasız onaylayarak uygulamayı yerleşik hale getirmişti.
"ÖRGÜT ÜYESİ SAYILMAK İÇİN KOD ADI OLMASI GEREKİYOR"
Bu uygulamadan dolayı yüzlerce kişi, örgüt üyeliğiyle ilgisi olmamasına rağmen terör suçu kapsamında cezalandırıldığını belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Başvurucular, Yargıtay içtihatlarına göre terör örgütü üyesi sayılabilmek için kişinin kod adı olması ve örgütsel hiyerarşiye dahil olması gerektiğini hatırlattı.
Başvurularında sadece eylemlere katılmakla suçlandıklarını, hiçbir zaman örgütsel bir yapı içinde yer almadıklarını belirttiler. Bu gerekçeler doğrultusunda AYM, kişilerin haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
HUKUKİ SÜREÇTE NELER BEKLENİYOR?
Uzmanlara göre, AYM kararının etkisi sadece infaz durdurma ile sınırlı kalmayacak. Yeniden yargılama süreçleri sonunda beraat kararları verilmesi durumunda, hüküm giymiş kişilerin mağduriyetleri nedeniyle tazminat taleplerinde bulunma hakkı da doğabilir.
Ayrıca, kararın emsal teşkil etmesiyle birlikte benzer suçlamalarla açılan ya da süren davalarda farklı değerlendirme kriterlerinin esas alınması bekleniyor.