Kognoskopi, beynin çalışma sistemini detaylı olarak tarayan ve bilişsel yetenekleri ölçen bir nöropsikolojik test olarak tanımlanıyor. Dr. Yavuz, bu yöntemin “beynin endoskopisi” olduğunu belirterek; “Nasıl ki kolonoskopiyle bağırsaklar, anjiyo ile kalp damarları inceleniyorsa; kognoskopiyle de beynin fonksiyonları inceleniyor. Yaklaşık 3 saat süren bu testlerde bellek, dikkat, dil yeteneği, görsel-motor entegrasyon gibi alanlarda ölçümler yapılıyor. Sonuçlar, hekimin hastayı yönlendirmesine ışık tutuyor.” İfadelerini kullandı.
Dr. Yavuz, testin yalnızca nöropsikologlar tarafından yapıldığını, sonuçlara göre MR veya kan tahlili gibi ek incelemelere de yönlendirilebileceğini ifade etti.
“BAŞLANGIÇTA FARK EDİLEN UNUTKANLIK ALZHEİMER’IN HABERCİSİ OLABİLİR”
Alzheimer ve benzeri nörolojik hastalıkların erken dönemde çoğunlukla “basit unutkanlık” belirtileriyle kendini gösterdiğini belirten Dr. Yavuz, bu sürecin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak, “Unutkanlık, konuşulanları hatırlayamama, isimleri ya da yolları karıştırma gibi belirtiler genellikle ‘yaşlılığa bağlı’ olarak görülüyor. Ancak bu erken uyarı sinyalleridir. O dönemde kognoskopi yaptıran kişilerde hastalık başlangıç evresinde tespit edilebilir ve tedaviye daha erken başlanabilir.” Dedi.
Dr. Yavuz ayrıca, özellikle iş hayatında yoğun zihinsel faaliyetlerde bulunan kişilerin de kognoskopi testini belirli aralıklarla yaptırması gerektiğini söyledi.
KOGNOSKOPİNİN EN ÖNEMLİ AMACI ERKEN TEŞHİS
Kognoskopi sayesinde Alzheimer, demans ve bilişsel gerileme gibi durumların henüz ileri seviyelere ulaşmadan tespit edilebildiğini ifade eden Dr. Yavuz, bu yöntemin yalnızca tanı koymak için değil, tedavi sürecine yön vermek için de kullanıldığını belirterek, “Kognoskopi, nöropsikolojik testlerden oluşan bir taramadır. Cihaz kullanılmaz; birebir psikolog eşliğinde yapılan yüz yüze testlerle kişinin zihinsel haritası çıkarılır. Test sonuçlarına göre ilaç tedavisi, TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) gibi cihaz tedavileri veya bilişsel rehabilitasyon programı uygulanabilir.” İfadelerine yer verdi.
“40 YAŞINDAN İTİBAREN HERKES ZAMAN ZAMAN YAPTIRMALI”
Kognoskopinin sadece yaşlı bireyler için değil, her yaştan yetişkin için gerekli bir tarama olduğuna dikkat çeken Dr. Yavuz, “40 yaşını geçmiş herkesin belirli aralıklarla bu testi yaptırması gerekiyor. Çünkü beyin yorgunluğu sinsi bir hastalıktır ve fark edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilir” dedi.
Beyin yorgunluğu, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon eksikliği, düşünce bulanıklığı gibi belirtiler yaşayan kişilerin kognoskopi yaptırarak beyin fonksiyonlarını değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yavuz, “Bu testle hem nörolojik hem psikolojik durumlar hakkında detaylı bilgi elde ediyoruz. Kognoskopi, hem hastalıkların erken tanısında hem de zihinsel performansın artırılmasında yol gösterici bir araçtır” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE YAYGINLAŞMASI HEDEFLENİYOR
Dr. Yavuz, kognoskopi bilincinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu:
“Endoskopi, anjiyo gibi terimler herkesin hayatına girdi. Artık ‘kognoskopi’ kavramı da tanınmalı. İnsanlar unutkanlık, hafıza bozukluğu veya zihinsel durgunluk yaşadıklarında ‘kognoskopi yaptırayım’ diyebilmeli. Bu bilinci oluşturmak istiyoruz.”
Türkiye genelinde nöropsikolog bulunan kliniklerde kognoskopi testlerinin yapılabileceğini aktaran Yavuz, toplumun bu konuda farkındalık kazanmasının nörolojik hastalıklarla mücadelede büyük bir adım olacağını söyledi.