Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinin açılışına ve ilk Yeni Altay tanklarının teslimat törenine katıldı.
Tören, Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayisinde dönüm noktalarından biri olarak değerlendirildi. BMC Savunma tarafından geliştirilen ve Sakarya Arifiye tesislerinde üretilen Altay tankı, modern harp koşullarına uygun sistemleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine dahil edildi.
Erdoğan’ın törene Togg’un özel üretim limuzin versiyonu ile gelmesi dikkat çekti. Uzatılmış gövdeye sahip olan elektrikli araç, Cumhurbaşkanlığı forsuyla donatılmış olup, ilk kez kamuoyu önünde görüntülendi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KONUŞMASI
“Törenimize teşrif eden her kardeşime teşekkür ediyorum. Bugün zırhlı araç üretim tesisimizin açılışı ve Altay Tanklarının teslimi için bir aradayız.
Buna geçmeden önce Balıkesir'de yaşanan depremden dolayı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Can kaybımız olmadı. 26 vatandaşımız yaralandı. Kendilerine şifalar diliyorum. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor.”
“SAVUNMADA HEDEF TAM BAĞIMSIZLIK”
“Türk savunma sanayi adına büyük bir gururu hep birlikte yaşıyoruz. Gerek bu tesis gerekse yapılan Altay Tankı, Türk mühendislerimize güvenimizin boşa olmadığını gösteriyor. Bu uğurda ter döken, şahadete eren kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum.
TUSAŞ tesisine yapılan terör saldırısında hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum.
Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine doğru ilerliyoruz. Yerli ve milli araçlarımızı envanterimize katıyoruz. Bundan iki ay önce ‘Çelik Kubbe’ sistemini kahraman ordumuza kazandırdık. 1,5 milyar dolarlık ASELSAN üretim tesisinin temelini attık.
840 bin metrekarelik alana yayılan bu devasa tesiste 1500 personelimiz görev yapacak. Bu kapsamlı teknoloji üssü, savunma ekosistemimizin kalbi olacak.
Tesiste her ay 8 Altay tankı, 10 Altuğ zırhlı aracı üretilecek. Hedefimiz kritik malzemelerde kimseye bağlı olmamak. Ambargolara rağmen nasıl bu seviyeye geldiysek, bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz.”
“YENİ BİR JEOPOLİTİK DENKLEM KURULUYOR”
“Yeni araçlar, yeni imkanlar, yeni kabiliyetler küresel mücadelenin alanını genişletiyor.
Gümrük vergilerinin teknolojik gelişmeleri etkilediği hassas bir dönemin içindeyiz. Yeni bir jeopolitik denklem kuruluyor. Uluslararası sistem artık hem kabuk hem sistem değiştiriyor.
Uluslararası hukuk artık insanlara güven vermiyor. Bunu 1990’lı yıllarda Bosna’da gördük, 14 yıldır Suriye’de gördük, son olarak da 70 bin masumun hayatını kaybettiği Gazze’de gördük.
Ne uluslararası hukuk ne dev bütçeli kurumlar bu katliamların önüne geçebildi. Aksine, eli kanlı zalimleri desteklediler.
Bu nedenle her alanda güçlü ve caydırıcı olmalısınız. Kendi göbeğinizi kendiniz kesmek zorundasınız. Aksi halde kurtlar sofrasında kimse kimseye acımaz.”
“TÜRKİYE KENDİ SİLAHINI ÜRETEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ”
“Risk ve tehditlerin arttığı bu dönemde bunun farkına varan ilk ülkelerden biri Türkiye oldu.
Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi, ekonomi ve teknolojide Türkiye’yi güçlü bir konuma taşıdık.
25 yıl önce bir toplu iğne bile üretemiyorduk. Şimdi silahlarını, SİHA’larını, tanklarını, mühimmatını kendi üreten bir Türkiye var.
Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıktı.
SİHA, AKINCI, ANKA, KIZILELMA gibi projelerle dünya sahnesinde destan yazıyoruz. Türkiye artık takip eden değil, takip edilen bir ülke.
Her hamlesiyle, her ürünüyle dikkatle izlenen bir güce dönüştük. 3.500 savunma sanayi şirketimiz, 100 bin nitelikli çalışanımız var.”
“EN BÜYÜK 11. SAVUNMA İHRACATÇISIYIZ”
“Güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarının neredeyse tamamını yerli imkanlarla karşılıyoruz.
1.400’den fazla aktif savunma projemiz var. SİHA ve İHA üretiminde dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız.
Türkiye, dünyada en büyük 11. savunma ihracatçısı konumuna yükseldi.
2024’te savunma ihracatımız yüzde 65 artış gösterdi. Tam 180 ülkeye ürün ihraç ettik.
2025’te bu sayının daha da artmasını bekliyoruz.
Geçmişte ambargolara maruz kalan bir ülke olarak bunu başardık.
Bu ülkenin genç beyinlerine inandık, onlara güvendik. Başımızı belaya sokmayın diyenlere rağmen, ‘siz teknolojiden ne anlarsınız’ diyenlere rağmen yaptık.
Biz iktidarımızı konforla sürdürmek yerine risk aldık, baş kaldırdık ve bir savunma ekosistemi kurduk.”
“ALTAY TANKI İLE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR”
“Savunma sanayimize yaptığımız yatırımların gerçek değeri önümüzdeki yıllarda daha da anlaşılacak.
Biz ulaştığımız noktayı asla yeterli görmüyoruz.
Altay Tanklarını artık envanterimizde görüyoruz ama bu yeterli değil.
Biz çok daha ileri teknolojiye ulaşmak zorundayız.
Bu tank Alman teknolojisiydi. Artık kendi teknolojimizi üretiyoruz.”
“TÜRKİYE, CAYDIRICI GÜCÜNÜ KENDİ TEKNOLOJİSİYLE KURUYOR”
Erdoğan, konuşmasının sonunda Türkiye’nin geleceğin harp teknolojilerine yatırım yaptığını vurguladı.
BMC Ankara tesisinde üretilecek Altay ve Altuğ zırhlı araçlarının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıcılığını artıracağını belirterek, şunları ekledi:
“Bu tesis, Türkiye’nin savunma bağımsızlığı yolundaki en stratejik adımlarından biridir.
Biz sadece bugünün değil, geleceğin savaş teknolojilerine yatırım yapıyoruz.
Savunmada dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırana kadar çalışmaya devam edeceğiz.”




