Bu hafta sonu Botaş’tan emekli bir akrabamla konuştum. En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim; “Doğalgaz Haymana ya hiç bu kadar yakın olmamıştı

Aklımıza takılan sorular vardı; aydınlattı sağolsun.

-Nüfusu 10 bin’in altındaki ilçelere doğalgaz gerçekten verilecek mi?

# Evet, Enerji Bakanlığı şu anda satın alma sözleşmesi gereği fazla metreküp doğalgaz alıyor ve bunu bir şekilde pazarlaması lazım. Onun da tek çözümü henüz doğalgaz ulaşmamış yerleşim yerleri. Bu yerler de nüfusu 10 binin altındaki ilçeler ve büyük beldeler.

-Haymana’ya nasıl gelecek? Belli bir sayıda abonelik şartı var mı?

# Eskiden vardı. Ancak şu anda böyle bir şart aranmıyor. Başvuru yapıldıktan belli bir süre sonra, (Enerji Bakanlığı küçük yerlere 6 ay gibi bir başvuru süresi öngörmüştü) plan ve projeler tamamlanarak, doğalgazı olmayan yerlere doğalgaz ulaştırılacaktır.

-Tüm masrafı kim karşılayacak?

# Küçük yerlere zaten müteahit gelmiyor. O nedenle, ana boru hattı ve şehiriçi dağıtım bağlantıları da dahil her şeyi Botaş yapıyor. Yani tüm mahallelere, sokak aralarına hat çekilecek. Bina sahiplerine sadece binaya bağlantısı kalacak. Tüm altyapıyı Botaş bitirdikten sonra belediyeye devredecek. Bu konuda çok ciddi bir çalışma var.

Kısacası 2014 ve 2015 yılı ard arda gelen seçimlerin yılı olacak. 17 Aralık sebebiyle, halka karşı boynu bükük olan hükümetin bu seçim zamanlarını çok iyi değerlendirmek lazım. En büyük iş belediyeye düşüyor. Yerel seçimlere 2 aydan daha kısa süre kaldı. Şimdiden gerekli girişimler en sıkı markajla beraber yapılmalı. Modern bir şehir olmanın en önemli ayağı şu an için doğalgaz. Avucumuza kadar gelen bu kısmet tepilmemeli. Ve hükümetin “Bugün git, bir ara gel” lafına aldırmadan koparana kadar baskı yapılmalı. Eğer bu dönemi de eli boş atlatacaksak, köyden tezek siparişini bir an önce verelim ki, kazma kürek yakmayalım.

YANSIMALAR... (HACI AYSU)

Bu cumartesi Haymana Gençlik Derneği’nin organize ettiği, Haymana Belediye başkan adaylarıyla halkın önünde soru-cevaplı toplantısı vardı. İlk konuk; mevcut belediye başkanı ve AKP başkan adayı Hacı AYSU idi. Yansımalarını yansıtmak lazım.

Belki perşembeden cumartesiye alınması, belki yeterince duyurulmaması, belki de başka sebeplerle Hacı AYSU’nun münazarasına katılım azdı.

En çok dikkat çeken durum; AKP’den kopmaların hayli fazla olması, bununla beraber başkan AYSU’nun durumdam hem şikayetçi, hem de moral olarak neşesini kaybettiği gözleniyor du.

AYSU; tekrar seçildiği takdirde en büyük projesinin (AKP ve Başbakanın moda ettiği ÇILGIN PROJE) büyük bir termal şehir olacağını söyledi. Türkiye’nin, hatta dünyanın en büyük termal tesisi olacağını iddia etti. 300 dönümlük bir arazi üzerine kurulacağını ve yaklaşık 1500 kişinin istihdam edileceğinin altını çizdi. O; “maşallah” dedi, biz; “inşallah” dedik. Çaylarımızı içtik.

Büyükşehir yasası ile; Otobüslerin, ticari taksilerin denetimlerinin ve organizasyonunun büyükşehir’e geçeceğini söyledi. Ve bir itiraf geldi “Başkanlığım döneminde düzeltemediğim tek iş, Ankara-Haymana ulaşımı” dedi. Artık topun Büyükşehirde olduğunu belirterek, arkasına yaslandı.

Ayrıntıları zaten haber olarak okuyacaksınız, ancak dikkati çeken çok büyük bir iddiası da var başkanın; “Tüm diğer adayların aldığı oyların toplamını tek başıma alacağım” dedi. “HALEP orada ise, ARŞIN burada” ikileminden yola çıkarsak; ömrümüz olursa 2 ay sonra iddia’nın neticesini göreceğiz. Hatta bu kendine güvenini Fikret Hoca ile takım elbisesine iddiaya girerek sağlamlaştırdı.

Konya bağlantı yolunun mutlaka yapılacağı ve organize sanayinin Haymana’ya geleceği de dikkate değer, değerlendirmeleriydi AYSU’nun…

Ve netice olarak; 17 Aralık sürecinden sonra AKP’nin adayı olmak artık eskisi kadar avantajlı bir durum olmayacağı aşikardı... Her zaman ki gibi takdir yine de halkın... SAYGILARIMLA.