İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerin, işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildiği ve savcılıktaki ifade işlemlerine başlandığı öğrenildi.
SUÇLAMALAR: FETÖ’YE YARDIM VE GİZLİLİĞİN İHLALİ
Soruşturmada şüpheliler hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlamaları yöneltiliyor. Başsavcılık kaynakları, gözaltı kararlarının, şike kumpası iddialarına ilişkin yürütülen kapsamlı inceleme kapsamında alındığını bildirdi.
ALİ KOÇ ŞİKAYETÇİ SIFATIYLA DOSYADA
Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre, soruşturmada Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, “şikayetçi” sıfatıyla dosyada yer alıyor. Dosyada, 2011 yılında yürütülen ve kamuoyunda “Futbolda Şike Soruşturması” olarak bilinen sürece ilişkin yeni delil ve iddiaların değerlendirildiği kaydedildi.
BAŞSAVCILIKTAN DETAYLI AÇIKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kamuoyunda ‘2011 yılında Futbolda Şike Soruşturması’ şeklinde anılan, Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere birçok spor camiası mensubunu hedef alan ve FETÖ/PDY terör örgütü mensubu bir kısım eski kamu görevlilerince usulsüz şekilde yürütülen soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında; terör örgütü mensubu Mehmet Baransu ile irtibatlı olarak usulsüz işlemlere iştirak ettikleri yönünde şüphe bulunan Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ve soruşturmanın gizliliğini ihlal suçlarından savunmalarına başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verilmiştir.”
SÜREÇ ADLİYEDE DEVAM EDİYOR
Gözaltına alınan dört ismin savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli sürece ilişkin kararların verilmesi bekleniyor. Soruşturmanın, futbolda şike kumpası iddialarına yönelik olarak genişletilerek sürdürüldüğü belirtildi.
SKANDAL NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Türk futbolu, 2025 yılında tarihinin en büyük bahis ve şike soruşturmasıyla sarsıldı. Yüzlerce hakem, binin üzerinde futbolcu, kulüp yöneticileri ve iş insanlarını kapsayan soruşturma; Türkiye Futbol Federasyonu’nun denetimleri, savcılık operasyonları ve PFDK kararlarıyla derinleşti. İşte “2025 Türk futbolu bahis skandalı”nda yaşananlar…
2025 Türk futbolu bahis skandalı, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun 27 Ekim 2025’te yaptığı açıklamalarla kamuoyuna yansıdı. Hacıosmanoğlu, Türkiye genelinde görev yapan 571 profesyonel hakemin 371’inin bahis hesabı bulunduğunu, 152’sinin ise aktif olarak bahis oynadığının tespit edildiğini açıkladı.
Açıklamada, bir hakemin tam 18 bin 227 kez bahis oynadığı bilgisi paylaşılırken, bu durum Türk futbolu için “dönüm noktası” olarak nitelendirildi.
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hacıosmanoğlu’nun açıklamalarını ihbar kabul ederek futbolda bahis ve olası maç manipülasyonlarına ilişkin resen soruşturma başlattığını duyurdu. Soruşturma, hakemlerin yanı sıra futbolcular, kulüp yöneticileri ve bahis bağlantılı kişi ve yapıları kapsayacak şekilde genişletildi.
ARKA PLAN: HAKEMLER VE TFF ÜZERİNDEKİ İDDİALAR
Sürecin altyapısı 2025’in ilk aylarında şekillenmeye başladı. Şubat ayında FIFA kokartlı hakem Yaşar Kemal Uğurlu’nun Kuzey Kıbrıs’ta bir kumarhanede görüntülenmesi sonrası istifa etmesi dikkat çekti.
Eylül ayında ise bazı hakemler, TFF aleyhine suç duyurusunda bulunarak haksız maç atamaları ve belirli kulüpler lehine baskı yapıldığı iddialarını gündeme taşıdı. Bu gelişmeler, hakemlerin mali faaliyetlerine yönelik ülke genelinde denetim başlatılmasına neden oldu.
İLK DALGA: HAKEMLER VE PFDK KARARLARI
27 Ekim 2025’te yapılan federasyon denetimlerinde:
-
571 profesyonel hakemin %65’inin bahis hesabı olduğu
-
152 hakemin aktif olarak bahis oynadığı
tespit edildi.
Bahis oynadığı belirlenen hakemler, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi. 31 Ekim 2025’te yapılan toplantıda:
-
149 hakeme 8 ila 12 ay hak mahrumiyeti,
-
3 hakem hakkında incelemenin sürmesine
karar verildi.
Bu cezalar, lisans iptaline kadar gidebilecek yaptırımların önünü açtı.
SİYASİ VE KULÜP TEPKİLERİ
31 Ekim’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt mitinginde yaptığı konuşmada, Süper Lig’de oynanan bir maçta verilen kırmızı kartın bahis bağlantılı olduğunu ve Kuzey Kıbrıs merkezli 5,5 milyon TL’lik bahis oynandığını iddia etti.
Bu açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu maçla ilgili ayrı bir yasa dışı bahis ve manipülasyon soruşturması başlattı.
1 Kasım’da Beşiktaş Kulübü, soruşturmaya resmen müdahil olduğunu açıkladı.
HAKEMLERDEN ORTAK BİLDİRİ
6 Kasım 2025’te ceza alan 152 hakem, ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride:
-
Maçlara bahis oynandığı iddiaları reddedildi
-
Bazı hesapların amatör dönemlere ait olduğu savunuldu
-
Hakemler, siyasi amaçlı bir operasyonla günah keçisi ilan edildiklerini öne sürdü
İKİNCİ DALGA: GÖZALTILAR VE TUTUKLAMALAR
7 Kasım 2025’te İstanbul merkezli operasyon düzenlendi. Operasyonda:
-
Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya
-
Eski Kasımpaşa Başkanı Fatih Saraç
-
İş insanı Turgay Ciner
-
17 hakem dahil 21 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Gözaltına alınanlardan 8’i tutuklandı.
BİNLERCE FUTBOLCU DOSYAYA GİRDİ
11 Kasım 2025’te TFF:
-
1024 futbolcunun PFDK’ya sevk edilmesine
-
-
ve 3. Lig maçlarının iki hafta ertelenmesine
karar verdi.
-
PFDK kararlarıyla:
-
Süper Lig’den 25
-
-
Lig’den 77
-
-
-
Lig’den 281
-
-
-
Lig’den 637 futbolcuya
45 gün ile 12 ay arasında ceza verildi.
-
İKİNCİ DALGA OPERASYONLARI VE TANINMIŞ İSİMLER
5 Aralık 2025’te ikinci büyük operasyon gerçekleştirildi. Aralarında:
-
Eski hakem Ahmet Çakar
-
Hakem Zorbay Küçük
-
Murat Sancak
-
Fenerbahçe kaptanı Mert Hakan Yandaş
-
Galatasaraylı Metehan Baltacı
olmak üzere 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Soruşturma; Ankaraspor–Nazillispor ve Giresunspor–Ümraniyespor maçlarını merkez aldı.
SON DURUM: CEZALAR VE SÜREÇ
16 Aralık 2025’te PFDK:
-
224 futbolcuya
-
24 hakeme
45 gün ile 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verdi.
Soruşturmalar adli ve sportif boyutlarıyla halen sürerken, Türk futbolu tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kriz süreci yaşanıyor.
