Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransa’nın başkenti Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde düzenlenen Gazze’deki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan ABD Barış Planı’nın uygulanmasına ilişkin toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

İsrail ve Hamas arasında ulaşılan tarihi ateşkese ve Türkiye’nin bu süreçteki rolüne ilişkin bir soruya Fidan, "Dün çok önemliydi. İki senedir devam eden Gazze'deki soykırımın durması için bir umut ortaya çıktı. Türkiye en başından beri Cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekten muazzam bir uluslararası çaba ortaya koydu. Hem İslam dünyasıyla ve diğer ortaklarla beraber çalışma çabalarımızı yoğunlaştırma ve koordine etme sistemini, kültürünü daha geliştirdik bu vesileyle. Ve uluslararası toplumu da bu işe dahil olacak şekilde mobilize etmeye çalıştık. Sivil toplum örgütleri, devlet kurumları hepimiz elimizden geleni çok yaptık. Ve bugün bu neticeyi hep beraber aldığımız için açıkçası gerçekten mutluyuz. Akan kanın durması, Filistinli kardeşlerimizin artık çektiği ıstırabın sona ermesi için bir umut var" dedi.

Gazzeli küçük kızın ateşkes sevinci izleyenleri ağlattı
Gazzeli küçük kızın ateşkes sevinci izleyenleri ağlattı
İçeriği Görüntüle

"TÜRKİYE DE BU UYGULAMADA YER ALACAK"

"Bu aşamadan sonra bizi bekleyen birkaç tane önemli husus var. Biliyorsunuz şu anda üzerinde mutabık alınan konu birinci aşama uygulama planı. Burada dört hedef var" diyen Fidan, "Bunlar, ateşkesin sağlanması, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması, insani yardımların kesintisiz bir an önce başlaması ve İsrail birliklerinin belli çizgilere çekilmesi. Bunlar ilk aşama uygulama planının, şu anda mutabık kalınan planın parçaları. Bunların da büyük bir titizlikle takip edilmesi gerekiyor. Burada mutabakat metninde yer alan ilgili madde gereğince Türkiye de bu uygulamada yer alacak" diye konuştu.

Hakan Fidan-12

Paris’teki temaslar ve Gazze’ye konuşlandırılması planlanan uluslararası görev gücüne ilişkin bir soruya cevap veren Fidan, Paris’te iki ayrı gruba ait yetkililerin bir araya geldiğini vurgulayarak, "Birincisi temas grubu, bizim mensubu olduğumuz İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi'nden oluşan yedi ülkeden müteşekkil temas grubu bakanları buradaydık masa etrafında. Ve Avrupa Birliği'nden bakanlar İngiltere, Kanada masa etrafındaydı. Hep beraber dünkü anlaşmanın neticelerini ve nasıl uygulanacağını özellikle Gazze'nin ekonomik olarak, yeniden yapılanma olarak, idari olarak tekrar ayağa kaldırılması yönünde, Avrupalılar ve uluslararası toplumun geri kalanı nasıl rol oynayabilir, onlar üzerinde çok ayrıntılı duruldu. Gerçekten burada bugün önemli kararlara esas teşkil edecek ciddi sonuçlara ulaşıldı. Özellikle Avrupalı bakanlar kendi başkentlerine, siyasi liderlerine buradan bizlerin gözlemleriyle çok ciddi neticeler götürecek diye düşünüyorum" dedi.

"PLAN, GAZZE’Yİ 7 EKİM 2023 ÖNCESİ ŞARTLARA GÖTÜRECEKSE, O ZAMAN YİNE BİR SAVAŞLA KARŞILAŞACAĞIZ DEMEKTİR"

Toplantıda tüm tarafların iki devletli çözümün esas itibarıyla problemin çözülmesinde ana rol oynadığını kabul ettiğini vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye olarak şunu söyledik; eğer Gazze'nin yeniden inşası ve planların hayata geçirilmesi Gazze'yi 7 Ekim 2023 öncesi şartlara götürecekse o zaman yine biz başka bir savaşla ileride karşılaşacağız demektir. Çünkü 7 Ekim'den önce biliyorsunuz Gazze bir açık hava cezaevi gibiydi. Serbest ticaretin olmadığı, serbest ekonominin olmadığı her şeyin İsrail tarafından denetlemeye ve kısıtlamaya tabi olduğu bir yer. Burada tabii ki insanlar bir noktadan sonra patlarlar. Ben bunun altını bu toplantıda çizdim. Hangi çözümü ateşkesten sonra bulacaksak bulalım, Gazze'nin yeniden imarı ve yönetimi için, zaten Filistinliler tarafından yönetilmeli, emniyet güçleri Filistinliler tarafından olmalı. Bunda hiçbir tereddüt olmamalı ve yok da. Ama ekonomik şartların hayata geçmesi için 7 Ekim öncesi şartların olmaması lazım. Bu önemli. Şimdi Cumhurbaşkanımızın da sözünü ettiği görev gücü kabul edilen plan uygulaması ile alakalı, burada bir madde var. Orada özellikle bu mutabık alınan hususların takibinde, kolaylaştırıcı rol uygulamasında, özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Mısır, Türkiye ve Katar'ın tam müteşekkil bir ekibin yer alacağı. Özellikle her iki taraf Filistin tarafı ve İsrail tarafıyla konuları görüşecek. Bu esas itibariyle zaten arabulucu ekipti. Bu arabulucu ekip, aynı zamanda anlaşmanın ilgili maddelerinin uygulanmasında kendine düşen görevleri yapacak. Şu anda hemen önceden tanımlanmış görevler yok. Anlaşma hayata geçtikçe ortaya sorunlar çıkacak muhakkak bu sorunlara pratik cevaplar bulunması için bu ekip de zamanı geldikçe devreye girecek."

"TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR ROL OYNADI"

Süreçte Türkiye’nin konumuna ilişkin bir soruya cevap veren Fidan, "Filistin meselesi birkaç açıdan bizim için önemli. Mescid-i Aksa'nın olması manevi açıdan bizim için fevkalade önemli. Filistinli kardeşlerimizle bizim tarihi bağlarımız, kültürel bağlarımız, inanç bağlarımız fevkalade önemli. En önemlisi inançtan etnisteden bağımsız olarak insanın insana yaptığı zulme karşı Türkiye'nin, milletimizin vicdani karşı duruşu. Bütün bunların hepsini harmanladığınız zaman Türkiye, burada tarihe karşı, halkına karşı ve hakka karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorunda. Ve bizim Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız da bu. Türkiye, burada hakkını yememek lazım, diğer ülkelerle beraber gerçekten elinden geleni yaptı. Önemli bir rol oynadı. Çok yapıcı bir rol oynadı. Diğer ülkeler de özellikle Arap dünyasındaki ülkeler de Türkiye ile beraber çok yapıcı bir rolün içindeydiler. Ben burada geliştirdiğimiz işbirliği anlayışının, işbirliği modellerinin, İslam dünyasının ve bölgemizin diğer sorunlarını çözmede de yeni bir ruh oluşturacağına, yeni bir mekanizma oluşturacağına inanıyorum. Bunun erken emarelerini de görüyoruz. Çünkü bazı şeyler fikir olabilir, düşünce olabilir ama bunların hayata geçmesi önemli. Şu anda bazı konuların aslında İslam dünyasındaki aktörler tarafından, ‘Ya biz bir araya gelirsek bir şeyleri yapabiliyoruz’ bakın. Aslında bazı şeyler bizim geleceğimiz değil. Sadece daha fazla iradeye, daha fazla çabaya, daha fazla profesyonelliğe ihtiyaç var ve daha fazla bağımsız düşünmeye ihtiyaç var. Bunu görebiliyor olmaktan açıkçası mutluyuz. Ben inşallah sadece Filistin meselesinin çözülmesiyle değil, daha farklı bölgesel sorunların çözülmesinde de Türkiye'nin ortaya koyduğu bu yeni ruhun büyük rol oynayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

"İSRAİL’İN SAVAŞI TEKRAR DAYATMA GİBİ BİR DURUMU OLABİLİR"

Dışişleri Bakanı Fidan, "Diğer taraftan şunun da altını çizmemiz gerekiyor. Tabii muazzam bir umut alanı doğdu bizim için dünkü mutabakattan sonra. Fakat her zaman için ortada bir sorun alanı çıkabileceğini unutmamak lazım. Burada şu ana kadar Netanyahu'nun bir sicili var ve belli konularda ne kadar güvenilmez olduğunu özellikle barış konusunda biliyoruz. İsrail'in savaşı tekrar dayatma gibi bir durumu olabilir. Buna karşı uluslararası toplum şu anda teyakkuzda. Zaten rehineler meselesi çözüldükten sonra da burada İsrail'in artık kendi meşruiyeti için kullanabileceği hiçbir argüman da yok. Ama bizim belli sorunların uygulamada çıkacağını öngörmemiz gerekiyor. Bu da işin doğasında var. Bunlar bizi karamsarla itmez, itmemeli de. Profesyonel bir şekilde, koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA