CTech Genel Müdürü Cüneyt Fırat, geliştirilen kara kutuların sıcaklık, basınç, darbe ve şok gibi zorlu testlerden başarıyla geçtiğini belirtti. Fırat, cihazın uçuş sırasında teknik veriler ile kokpitte gerçekleşen tüm konuşmaları kaydettiğini, bir kaza durumunda ise darbelere rağmen okunabilir halde kalmasının en kritik özellik olduğunu ifade etti.
Fırat açıklamasında, "Cihazın temel işlevi, uçuş esnasında toplanan tüm verileri kayıt altına almak. Ancak onu özel kılan, kaza sonrası bile bu verilerin okunabilir kalmasını sağlayan yapısı. Bu da mühendislik açısından ciddi bir tasarım gerektiriyor. Bu nedenle kara kutunun dış görünüşü mekanik gibi dursa da içinde elektronik hafıza birimi barındırıyor. Asıl mühendislik, bu hafıza birimini koruma üzerine kurulu," ifadelerini kullandı.
YERLİ ÜRETİM STRATEJİK DEĞER TAŞIYOR
Yüzde 50 ila 60 oranında yerlilik içeren kara kutular, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma hedefi açısından stratejik bir öneme sahip. Cüneyt Fırat, cihazın yerli olarak geliştirilmesi sayesinde platformlarda yaşanabilecek herhangi bir teknik sorun ya da arıza durumunda yurt dışına gönderilme ihtiyacının ortadan kalktığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Bu cihazın yerli olarak üretilmesi, olası bir aksaklıkta dışarıya bağımlılığı sona erdiriyor. Ayrıca cihaz askeri platformlara ait çok sayıda önemli veriyi koruduğu için veri güvenliği açısından da kritik. Üzerindeki haberleşme sistemleriyle entegre çalışan bir yapıya sahip. Yer bildirimi gibi hayati bilgiler bu sistem sayesinde sağlanıyor."
TURUNCU RENKLİ DİKKAT ÇEKİCİ TASARIM
Genellikle “kara kutu” olarak bilinse de, cihazın parlak turuncu renkte üretildiğini belirten Fırat, bu tercihin kaza sonrası enkazda kolaylıkla bulunabilmesi için yapıldığını söyledi. İlk ürünlerin bu yıl içinde teslim edilmesinin hedeflendiği kaydedilirken, yerli üretim oranını daha da artırmak için çalışmaların devam ettiği aktarıldı.
Milli savunma sanayisinin önemli bir bileşeni haline gelen yerli kara kutu teknolojisi, hem Türkiye’nin havacılık alanındaki bağımsızlığını pekiştiriyor hem de kritik anlarda hayati verilerin korunmasına olanak sağlıyor.
