Cadılar Bayramı döneminde popüler hale gelen perili ev deneyimleri, bilim insanlarına göre sadece bir eğlence değil, aynı zamanda insan beyninin korkuya verdiği tepkileri anlamak için ideal bir laboratuvar işlevi görüyor. Uzmanlara göre korku ile eğlence arasındaki ince denge, beynin hem ödül hem de tehdit sistemlerini aynı anda harekete geçiriyor.

“PERİLİ EVLER, DUYULARA HİTAP EDEN GERÇEKÇİ DENEYİMLER SUNUYOR”

Melbourne Üniversitesi’nden nörobilimci Sarah Tashjian, laboratuvar ortamında genellikle düşük düzeyde tehditler oluşturduklarını belirterek, perili evlerin çok daha gerçekçi ve duyusal olarak zengin deneyimler sunduğunu söyledi. Tashjian, bu ortamların, insanın korku karşısında verdiği doğal tepkileri — hızlanan kalp atışı, kısa nefes alma ve terleyen avuç içleri gibi — gözlemlemek için benzersiz fırsatlar sağladığını vurguladı.

Adsız Tasarım (30)

KORKU MU, HEYECAN MI? BAĞLAM HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİYOR

Pittsburgh Üniversitesi’nden sosyolog Margee Kerr, insanların yaşadığı duyguların büyük ölçüde bağlama bağlı olduğunu ifade etti. Kerr, “Kiminle olduğumuz, nerede bulunduğumuz ve hangi koşullarda olduğumuz, duygularımızı şekillendiriyor. Bu yüzden, yaşanan hissi sadece ‘korku’ olarak tanımlamak çoğu zaman yetersiz kalır” dedi. Kerr, aynı fiziksel tepkilerin bazı durumlarda korku, bazen de heyecan olarak algılanabileceğini belirterek, duyguların çevresel faktörlerle anlam kazandığını vurguladı.

Cadılar Bayramı Ankara’da senfonik konserle kutlanacak!
Cadılar Bayramı Ankara’da senfonik konserle kutlanacak!
İçeriği Görüntüle

“BEDENİN VERDİĞİ TEPKİYİ NASIL YORUMLADIĞIMIZ ÖNEMLİ”

Kerr’in meslektaşı nörobilimci Greg Siegle ise, korku deneyiminin anlamının tamamen kişinin zihinsel yorumuna bağlı olduğunu söyledi. Siegle, “Vücudumuzun verdiği tepkiye hangi hikâyeyi yüklediğimiz çok önemli. Eğer perili eve eğlenmek için gittiyseniz, o tepki panikten çok eğlenceye dönüşür” ifadelerini kullandı.

Adsız Tasarım (29)

KORKU, BEYNİN ÖDÜL SİSTEMİNİ DE HAREKETE GEÇİRİYOR

Bilim insanlarına göre insanlar korkudan kaçınmak yerine, kontrollü dozda korku yaşamaktan zevk alabiliyor. Çünkü korku anında adrenalin ve dopamin gibi kimyasallar salgılanıyor. Bu karışım, beynimiz tarafından “yaşadığını hissetmek” olarak yorumlanıyor. Yani bir başka deyişle, korkmak bazen hayatta olmanın en güçlü göstergesi haline gelebiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi