“Kanarya Sevenler Derneği” vardır hani, dışı başka içi başkadır. Derneğin adı “Kanarya” olsa da kargadan başka kuş tanımazlar. Ve dernek adı altında, alengirli işler döner. O nedenle “dernek” denildiği zaman insanların içine hep bir kurt düşer. “Karaambar Kamyoncular Derneği” kadar itibarı anca vardır, bazılarının. Dernek kurmak çok kolay, yaşatmak, misyonuna ve vizyonuna sadık kalıp, rüşdünü ispatlamak ta bir o kadar zordur.
Haymanalı gençler bir dernek kurmuş. Adını da doğal olarak “Haymana Gençlik Derneği” yapmışlar. Adını duyan birçok kişi “Canı sıkılan birkaç genç, kendilerine eğlence arıyor” diye düşünmüştür.
Ama aradan aylar geçmesine rağmen bu gençlerin can sıkıntısı geçmedi. Yanılttılar, ters köşeye yatırdılar, aksi düşünceleri. Kendilerine bir hedef koymuşlar ve durmadan yürüyorlar. E.. gençliğin verdiği enerji de olunca uzun yürüyüş olacak, besbelli.
Fazla mı abarttılar acaba, bu işi? Galiba öyle. Bir defa aralarına her görüşten gençleri almışlar. Sosyalisti de var, liberali de, ülkücüsü de var, muhafazakarı da. Hepsi okumuş çocuklar. Ama her şeyden önce birbirleri ile çok iyi arkadaşlar. Birçoğu üniversiteli. Üniversiteli olmayanı da kültürlü çocuklar. Hem ağızları dolu, hem beyinleri, hem yürekleri. Mürekkebi yalamamış, direk fondip yapmışlar. Hem de sıkı durun “kızlı-erkekli”ler. En azından kafaların kuma gömülmeye çalışıldığı şu zamanda dimdikler.
Sanki toplanmışlar bir tencerenin içine, Haymana’nın tüm kültürel, siyasal, ekonomik açlığına bir “aş” olarak kaynıyorlar. Hem iştah açıcı güzel kokular yayıyorlar, hem de piştiklerinde birçok derde deva olacak bol vitaminli bir gönül tokluğu, meydana çıkaracağa benziyorlar. Gezmişler görmüşler, okumuş, didinmişler ve heybelerini, “haybeden” doldurmamışlar. Her soruya cevapları, her yüze gülücükleri var.
Bir defa takıntılı, saplantılı değiller. Anlatıyorlar, anlıyorlar, dinliyorlar dinletiyorlar. Eksiklerini kabul ediyor, tamamlıyorlar. Yapıcı her türlü eleştiriye açıklar. Tecrübeye değer verip, gerekli ders çıkarıyorlar.
Haymana; 100 metre koşucusu gibi, seçime koşarken, bu gençler boş durmadı. Gittiler siyasilerle, adaylarla, aday adayları ile görüştüler, tartıştılar, halkın içinden geçenleri, halka aktardılar. Yılmadılar, usanmadılar kapıdan kovulsa bacadan girdiler, terlediler, terlettiler. “Daha da çok işimiz var bu mülakatlarla, girilmedik siyasi parti, gitmedik aday bırakmayacağız” diyorlar. İyi de ediyorlar. Kuş mu? Deve mi? anlayalım diye, tüm çabaları.
Kahvehanelerde çaylar söylenip, yan oturulup, seçim hesabı yapılırken; hani hep blok oylardan söz edilir ya. Misal; Haymana merkez, Türk köyleri, Kürt köyleri, Özköyler.. vs vs. İşte bu gençleri ikna eden, vaadleri ile tatmin eden, projeleri ve yapacakları ile olumlu imaj bırakan bir adayın da, “blok oy” olarak bu gençleri de bir kenara yazması lazım. Çünkü her geçen dakika, onlara güvenenler çoğalıyor. Taraftar kazanıyor ve “gençler nereye derse oraya oy vereceğiz” diyenlerin sayısı artıyor.
“Fazla şişirdin bu gençleri, amma da gaz verdin” diyen olabilir. Bana kalırsa az bile söyledim. Bir araya gelin, oturun, konuşun bakalım. Her birinde kendi gençliğinizi, heyecanınızı, azminizi bulacağınıza eminim. Gün gelirde yanlış mecralara akar iseler en büyük eleştiri yine bizlerden gelecektir. O zaman onlara da soracağız; "Kuşmusunuz? yoksa deve mi?" Diye.
Siyasiler de; artık seçim arifesi diyeceğimiz şu günlerde, ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda vaadlerini bu gençlerin ve tüm Haymana gençlerinin memnun olacağı şekilde ayarlamaları lazım. Bugün “yapacağız” deyip yarın “unutmayı” da unutun ha… çünkü başından sonuna takipte olacaklar. Ve gençlerin hafızaları da bayağı güçlü, bilirsiniz.
Sonuç olarak Haymana Gençlik Derneği, tüm spekülasyonlara, dedikodulara ve hafife alınmalara rağmen, gayet ciddi, başarılı ve organize bir ekip. Enerjileri, idealleri ve bir misyonları var. Gün gelecek her biri Haymana siyasetinde önemli yerlere gelecek kapasitedeler. “Yiyecekleri onlarca fırın ekmekleri var” diyebilirsiniz. Yerler, çünkü her şeyden önce gençlikleri var. Şimdilik; aşkolsun size GENÇLER…..
SAYGILARIMLA.