İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı uyuşturucu soruşturması, kamuoyunda yankı uyandıran yeni gelişmelere sahne oldu. Soruşturma kapsamında firari olduğu bilinen iş insanı Kasım Garipoğlu’nun tutuklanan şoförü Ahmet Akçay’ın savcılıktaki ifadesinde bazı tanınmış isimlerin adının geçmesi, tartışmaları beraberinde getirdi. İfadede ismi anılan kişilerden biri olan Defne Samyeli, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla iddialara sert tepki gösterdi.
KASIM GARİPOĞLU HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Soruşturma dosyasında, Münevver Karabulut cinayetiyle tanınan Cem Garipoğlu’nun kuzeni olan Kasım Garipoğlu hakkında yakalama kararı bulunduğu öğrenildi. Garipoğlu’nun firari olduğu belirtilirken, uzun süredir yanında şoför olarak çalışan Ahmet Akçay, emniyet güçlerin tarafından gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine sevk edildi.
AHMET AKÇAY’IN İFADESİNDE FLAŞ İDDİALAR
Tutuklanan şoför Ahmet Akçay, savcılıktaki ifadesinde, Garipoğlu’na ait yalı ve teknede düzenlendiğini öne sürdüğü organizasyonlara ilişkin çeşitli iddialarda bulundu. Akçay, bu organizasyonlara bazı tanınmış isimlerin katıldığını ileri sürdü; davetliler için önceden listeler hazırlandığını, organizasyonlarda görev alan barmen ve servis ekiplerinin ise Bodrum ve İstanbul’daki farklı etkinliklerde de aynı kişilerden oluştuğunu iddia etti.
Akçay ayrıca, söz konusu partilerde uyuşturucu madde temini yapıldığı yönünde beyanlarda bulunarak, bu kapsamda bazı isimleri savcılıkla paylaştığını söyledi. İfadesinde yer alan tüm bu anlatımların iddia niteliğinde olduğu ve yargı sürecinin devam ettiği vurgulandı.
“ADIMIN BU ŞEKİLDE YER ALMASI YANILTICIDIR”
İfadede adının geçmesi üzerine açıklama yapan Defne Samyeli, söz konusu mekânda yalnızca tek bir organizasyona katıldığını belirtti. Samyeli, bunun da geçen yıl eylül ayında düzenlenen bir doğum günü daveti olduğunu ifade ederek, organizasyonun içeriğiyle gündemdeki iddialar arasında bağ kurulmasının doğru olmadığını belirtti.
Samyeli açıklamasında, partide çocukların da bulunduğunu, profesyonel bir çekim ekibinin yer aldığını ve davetin kamuoyuna yansıyan iddialarla hiçbir ilgisinin olmadığını dile getirdi. O gece yaşanan kişisel bir kaybı da hatırlatarak, söz konusu günü tüm detaylarıyla net şekilde anımsadığını vurguladı:
"Kasım Garipoğlu’nun evinde katıldığım tek parti, Şevval Şahin’in geçen sene Eylül ayında o evde düzenlediği doğum günü partisidir. Kızlarım Şevval’i modellikten tanırlar; onlar da davetli olduğu için hep birlikte doğum gününe katıldık. O evde Şevval’in annesi, ablası ve hatta 4 yaşlarındaki küçük yeğeni de vardı. Kendileriyle tanıştık, küçük kızı sevdik. Profesyonel bir çekim ekibi çekim yaptı; Instagram hesabımda hala duran fotoğrafları çektirdik. Katıldığım ve gözlemlediğim partiyle, bugünün gündemini teşkil eden yasaklı madde kullanımı ya da çizgi dışı başka bir eğlencenin olduğu ortamların uzaktan yakından alakası yoktur. Bütün detaylarıyla net hatırlıyorum, zira aynı gece kedimizin durumunun kötüleşmesi üzerine soluğu veterinerde aldık. Ve o gece kedimiz Tarkan’ı kaybettik."
“MAGAZİNLEŞTİRME ÇABASI GERÇEKLERİ GÖLGELİYOR”
Açıklamasının devamında, bazı haberlerde adının “uyuşturucu partilerine katılanlar” arasında gösterilmesine tepki gösteren Samyeli, bu durumun hem yanıltıcı hem de itibar zedeleyici olduğunu belirtti. İfadelerin bağlamından koparılarak magazinleştirilmesine karşı çıkan Samyeli, asıl odaklanılması gerekenin soruşturmanın özü ve gerçek sorumlular olduğunu söyledi.
“UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE DEVLETİN YANINDAYIM”
Defne Samyeli, açıklamasının sonunda uyuşturucuya karşı net bir duruş sergileyerek, hayatı boyunca bu tür maddelere karşı olduğunu vurguladı. Toplumsal yapıyı ve özellikle gençleri hedef alan uyuşturucu suçlarıyla mücadelede devletin yürüttüğü tüm operasyonları desteklediğini belirten Samyeli, adalet sürecinin sağlıklı şekilde işlemesi temennisinde bulundu:
"Bu vesileyle hayatım boyunca yakın çevremin de çok rahatlıkla şahitlik edebileceği şekilde uyuşturucu maddelerin her türlüsüne karşı olduğumun altını çizmek isterim. Toplumun bütün karar verme mekanizmasını, iradesini ve üretkenliğini dinamitleyen bu zehirle mücadelede devletin her türlü operasyonunu destekliyor; magazine değil büyük resme odaklanıyor, bu suçu yaygınlaştırmak ve tedarik etmek suretiyle gençlerimizin ve ülkemizin başına bela edenlerin hak ettikleri cezayı bulmalarını tüm kalbimle diliyorum."



