Endonezya’nın en yüksek puanlı kafelerinden biri olan Kopi Kamu, yalnızca özel gereksinimli bireyleri çalıştırmasıyla biliniyor. Mekânın en dikkat çeken özelliği, down sendromlu çalışanların müşteriyle kurduğu sıcak ilişki ve yüksek hizmet kalitesi. Kafe, sadece bir içecek noktası olmanın ötesinde, sosyal bir sorumluluk projesi olarak görülüyor.
AVRUPA VE AMARİKA'DA İLHAM VEREN KAFELER
Benzer uygulamalara dünya genelinde de rastlamak mümkün. Brüksel’deki “65 Degrés”, tamamı zihinsel engelli bireylerden oluşan personeliyle hizmet verirken, ABD’deki “Bitty & Beau’s Coffee” da engelli bireylerin topluma tam katılımını destekleyen en bilinen örneklerden biri. Aynı şekilde, Fransa’da doğup Avrupa genelinde yaygınlaşan Cafe Joyeux zinciri de otizmli ve down sendromlu gençleri çalışma hayatına kazandırıyor. Dubai’deki sosyal kafeler de bu kapsayıcı girişimlerin Ortadoğu’daki yansımaları arasında yer alıyor.
TÜRKİYE'DE "DOWN CAFE" VE "TEBESSÜM CAFE" ÖNCÜ ROLDE
Türkiye'de de bu alanda önemli adımlar atılıyor. İstanbul Beşiktaş’ta yer alan Down Cafe, down sendromlu gençlere hem iş hem de sosyal gelişim ortamı sunuyor. Ziyaretçiler burada hem bir kahve içiyor hem de toplumsal farkındalığın bir parçası oluyor. Benzer şekilde İzmir’deki Tebessüm Café, Karşıyaka Belediyesi desteğiyle faaliyet gösteriyor ve özel bireylerin hayata katılmasını amaçlıyor. Ayrıca Ankara’da “Hayat CAFE” ve Konya’daki “+1 Down Kafe” gibi örnekler de kapsayıcı girişimlerin ülke çapında yaygınlaştığını gösteriyor.
KAPSAYICI İSTİHDAM ÖNEM TAŞIYOR
Down sendromlu bireylerin kafelerde istihdam edilmesi, onların sadece üretken bireyler olarak değil, aynı zamanda sosyal etkileşim içinde yer almalarını da sağlıyor. Bu uygulamalar sayesinde, toplumun farklı kesimleri bir araya geliyor ve ön yargılar doğal yoldan kırılıyor. Aynı zamanda bu bireylerin kendine güveni artıyor, aileleri topluma daha umutla bakıyor.