Çözüm Koleji Liseler Arası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 26 Aralık 2025 tarihinde Ankara’da, Çözüm Koleji Konferans Salonu’nda yapıldı. “Traces of Ankara (Ankara’nın İzleri)” başlığıyla düzenlenen sempozyumda, başkentin tarihsel, kültürel ve düşünsel birikimi sosyal bilimler çerçevesinde ele alındı. Etkinlikte akademisyenler ile lise düzeyindeki öğrenciler bir araya gelerek Ankara’yı farklı disiplinler üzerinden değerlendirdi.
“Eğitim, Disiplinler Arası Bir Bakış Açısı Kazandırmalı"
Sempozyumun açılış konuşmasını, Ankara Çözüm Koleji Genel Müdürü ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Komisyonu Üyesi Ahmet Akça yaptı. Akça, eğitimin yalnızca bilgi aktarımıyla sınırlı olmaması gerektiğini belirterek, disiplinler arası düşünme becerisine sahip bireyler yetiştirmenin önemine dikkat çekti. Akademik araştırma kültürünün erken yaşlarda kazandırılmasının stratejik bir eğitim yaklaşımı olduğunu vurgulayan Akça, bu tür organizasyonların Türkiye’nin entelektüel birikimine katkı sunduğunu ifade etti. Lise ve üniversite düzeyini bir araya getiren sempozyumun, Ankara’nın tarihî ve kültürel mirasının akademik bir çerçevede ele alınmasına imkân sağladığını dile getirdi.
Ankara Bir Kentten Öte, Tarihsel Bir Bellek
Programın açılış ve selamlama konuşmasını Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan gerçekleştirdi. Arıcan, Ankara’nın yalnızca Türkiye’nin idari merkezi olarak değil, insanlık tarihinin çok katmanlı hafızasını barındıran bir kent olarak okunması gerektiğini söyledi. Hititlerden Friglere, Roma’dan Selçuklu ve Osmanlı’ya uzanan tarihsel sürekliliğin, Ankara’nın mekânsal yapısı üzerinden izlenebildiğini belirtti. Ulus bölgesindeki tarihî dokunun, farklı medeniyetlerin bir arada var olabildiği özgün bir örnek sunduğunu ifade etti.
Ahilik ve Cumhuriyet Vurgusu
Konuşmasında Ahilik geleneğinin Ankara’daki tarihsel rolüne de değinen Arıcan, emeği, bilgiyi ve ahlakı bütüncül biçimde ele alan bu anlayışın kentin toplumsal yapısında önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Cumhuriyet’in Ankara’yı başkent olarak seçmesinin tesadüf olmadığını belirten Arıcan, bu tercihin köklü bir tarihsel birikim üzerine inşa edilen bir aydınlanma projesi niteliği taşıdığını ifade etti. Gençlere, Ankara’yı yalnızca fiziksel bir mekân olarak değil, geçmişle bugün arasında bağ kuran yaşayan bir yapı olarak okumaları çağrısında bulundu.
"Çok Katmanlı Ankara” Sunumu
Program kapsamında ASBÜ Dr. Öğr. Üyesi Dr. Emine Sökmen Adalı, “Çok Katmanlı Ankara” başlıklı bir sunum yaptı. Sunumda, Ankara’nın Hititlerden Cumhuriyet dönemine uzanan tarihsel gelişimi ayrıntılı biçimde ele alındı. Külhöyük ve Gavurkale gibi Hitit yerleşimleri, Gordion ve Frig tümülüsleri, Galat dönemi bulguları ile Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait mimari eserler üzerinden başkentin çok katmanlı kent kimliği değerlendirildi. Augustus Tapınağı başta olmak üzere Roma dönemine ait yapılar, Ankara’nın tarihsel sürekliliğinin somut örnekleri olarak aktarıldı.
Ankara’nın Sinemadaki Yeri Tartışıldı
Sempozyumda ASBÜ Dr. Öğr. Üyesi Gazi Doğan tarafından “Sinemada Ankara” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda sinemanın, toplumsal dönüşümü yansıtan güçlü bir anlatım aracı olduğu ifade edildi. Türkiye’de sinemanın gelişim süreci ve Ankara’nın filmlerdeki temsilleri ele alındı. Yeşilçam’dan günümüze uzanan süreçte Ankara’nın sinemada sınırlı yer bulduğu belirtilirken, “Türkiye’nin Kalbi Ankara”, “Meydan Köpeği”, “Köyden İndim Şehire”, “Sürü” ve “Düttürü Dünya” gibi yapımlar üzerinden kentin toplumsal ve mekânsal dönüşümü değerlendirildi.
Liseli Gençlerden Akademik Katkı
Liseler arası düzeyde düzenlenen sempozyumda, öğrencilerin Ankara’yı tarih, kültür, sinema ve sosyal bilimler ekseninde ele alan sunumları dikkat çekti. Program boyunca yapılan değerlendirmelerle, genç katılımcıların akademik düşünme becerilerinin desteklenmesi ve tarihsel bilinç kazanmaları hedeflendi. Sempozyumun, Ankara’nın çok katmanlı kimliğinin genç kuşaklar tarafından anlaşılmasına katkı sunduğu ifade edildi.





