Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’la yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ali Babacan, sahte diploma skandalını "akla hayale sığmayacak kadar büyük bir güvenlik zafiyeti" olarak değerlendirdi. Babacan, “Kişisel veriler, e-imzalar her bir vatandaşın devlete emanet ettiği mahrem bilgilerdir. Devlet bu mahreme sahip çıkamamıştır” dedi.
“BU, CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİN VAHİM BİR SONUCUDUR”
Babacan, yaşanan skandalı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğrudan bir sonucu olarak yorumladı. “2018’den beri uygulanan bu sistemle birlikte denge, denetim ve güçler ayrılığı ortadan kalktı” diyen Babacan, sistemin ciddi hatalara ve geniş çaplı mağduriyetlere neden olduğunu savundu.
“MENFAAT ŞEBEKESİ KAZANIYOR, GENİŞ KİTLELER MAĞDUR OLUYOR”
Denetimden yoksun bir yönetim biçiminin Türkiye’yi her geçen gün daha da kırılgan hale getirdiğini belirten Babacan, “Bu sistemde yönetenler hesap vermiyor. Bir menfaat şebekesi gününü gün ediyor, ama geniş halk kesimleri mağdur oluyor” ifadelerini kullandı.
“SORUMLULAR DERHAL İSTİFA ETMELİ VE HESAP VERMELİDİR”
Babacan, açıklamalarında istifa çağrısını yineledi:
“Bu kadar büyük bir skandal başka bir ülkede yaşansa, bakanlar dahil tüm sorumlular istifa ederdi. Hatası olan herkes derhal istifa etmeli ve hesap vermelidir. Ben yapamadım, beceremedim deyip görevi bırakmalıdır. Bu konu basit bir mesele değil, vahim bir krizdir”
“PARLAMENTER SİSTEME GEÇİLMELİ”
Son olarak parlamenter sistemin yeniden tesisi gerektiğini vurgulayan Babacan, denetim mekanizmalarının işlediği bir yönetim anlayışının şart olduğunu söyledi. Babacan, “Bu ülkenin yeniden kuvvetler ayrılığına, denetlenebilir yönetime, şeffaflığa ihtiyacı var. Aksi takdirde benzer skandalların arkası kesilmeyecek” diye konuştu.
