İsrail hükümeti son 24 saat içinde yaptığı iki kritik açıklamayla Türkiye’yi doğrudan hedef aldı. Tel Aviv yönetimi, Türkiye’yi “İsrail devleti için en ciddi tehdit” olarak nitelerken; Washington’daki İsrail Büyükelçiliği de ABD’ye açık bir çağrıda bulunarak Ankara’ya F-35 satılmaması için lobi yürüttüklerini itiraf etti.
Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki mevcut gerginliği yeniden uluslararası gündemin merkezine taşıdı.
“Türkiye, İsrail için en ciddi tehdittir”
İlk çıkış, İsrail’in Kan televizyonunda konuşan İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli’den geldi. Chikli, Türkiye’nin hem Suriye’deki askeri faaliyetleri hem de Doğu Akdeniz’deki politikaları nedeniyle İsrail’in güvenliği açısından “birinci derecede tehdit” oluşturduğunu söyledi.
Chikli ayrıca, Türkiye’nin bölgesel etkisini sınırlandırmak amacıyla Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile daha güçlü bir işbirliği yapılması gerektiğini savundu.
Bakan, “Doğu Akdeniz’de yeni bir bölgesel eksen kurmak için daha fazla çalışmalıyız” diyerek Ankara’yı yalnızlaştırmayı hedefleyen bir dış politika mesajı verdi.
İsrailli bakan, Türkiye’nin Suriye’de desteklediği grupları da “İsrail karşıtı unsurlar” olarak nitelendirerek tehdit algısını genişletti.
İsrail’in ABD Büyükelçisi: Türkiye’ye F-35 satılmasını engellemek için çalışıyoruz
Gerilimi daha da artıran ikinci açıklama Washington’dan geldi. İsrail’in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter, Jerusalem Post’a yaptığı röportajda İsrail hükümetinin Türkiye’ye F-35 satılmasını önlemek için doğrudan Amerikan yönetimiyle temas hâlinde olduğunu söyledi.
Leiter, Suudi Arabistan’a yapılacak F-35 satışına karşı olmadıklarını ancak Türkiye’nin bu uçaklara sahip olmasının “bölgesel rekabeti İsrail aleyhine değiştireceğini” belirtti.
İsrailli diplomat, “Türkiye’nin F-35 programına dahil olmasını tercih etmiyoruz. Bu konuyu ABD’li muhataplarımızla görüşüyoruz” ifadesini kullandı.
“Suriye ve Gazze’de Türk askeri varlığı istemiyoruz”
Leiter, Türkiye’nin bölgedeki askeri faaliyetlerinin İsrail’in stratejik çıkarlarıyla çeliştiğini dile getirerek, özellikle Suriye ve Gazze çevresindeki Türk varlığını Tel Aviv açısından “ciddi bir endişe” olarak niteledi.
Büyükelçi, ABD ile bu konudaki görüş ayrılıkları olduğunu ancak durumun “diplomatik bir krize dönüşmediğini” savundu.
