Rapora göre Türkiye ekonomisi; 2025’te %3,6, 2026’da %3,4, 2027’de %4 oranında büyüme kaydedecek. OECD, küresel belirsizliklere rağmen iç talebin canlı kalacağını, finansal koşullardaki toparlanmanın ise yatırımları destekleyeceğini vurguladı.
İhracat tarafında ise ABD’nin 2025 yılı Ağustos ayında uygulamaya koyduğu %15 gümrük tarifesinin etkisinin sınırlı kalacağı belirtildi. Türkiye’nin ABD’ye ihracatının toplam içindeki payının %6, GSYH’deki payının ise %1 olması nedeniyle etkinin geçici ve zayıf olacağı değerlendirmesi yapıldı.
ENFLASYONDA KADEMELİ GERİLEME BEKLENİYOR
OECD, manşet enflasyonun düşüş patikasına girdiğini belirterek, 2027 sonunda enflasyonun %10 seviyesine kadar gerileyeceğini öngördü. Ancak enerji fiyatları, ücret ayarlamaları ve vergi etkileri nedeniyle yukarı yönlü risklerin güçlü biçimde devam ettiğinin altı çizildi.
Raporda ayrıca üretici fiyat endeksinin (ÜFE) Nisan-Ekim 2025 arasında %22,5’ten %27’ye yükseldiği, tüketici enflasyonunun ise aynı dönemde %37,9’dan %32,9’a gerilediği hatırlatıldı.
TCMB’DEN 2025’TE FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ
OECD'ye göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2025’in üçüncü çeyreğinden itibaren faiz indirimlerine başlayacak. Para politikasının bu tarihten sonra daha destekleyici bir çerçeveye geçeceği belirtildi.
2026 sonunda politika faizinin %25’e, 2027 sonunda ise %17’ye kadar gerilemesi bekleniyor.
Buna karşın, yüksek reel faizler nedeniyle para politikasının sıkı duruşunu sürdürmeye devam edeceği ifade edildi.
DIŞ TİCARET VE ÜRETİMDE ILIMLI SEYİR
Ocak–Ekim 2025 döneminde; ihracat %3,9, ithalat %6, sanayi üretimi Ocak-Ağustos arasında %3,1 arttı.
Tüketici harcamalarında ise zayıflığın sürdüğü, buna rağmen iç talebin büyümeyi desteklemeye devam ettiği kaydedildi.
İŞSİZLİKTE KADEMELİ GERİLEME
Raporda, işsizliğin Temmuz–Eylül dönemi ortalamasında %8,5 seviyesinde gerçekleştiği, 2027 sonunda ise %8’e kadar düşeceği tahmin edildi. Cari açığın ise artan iç talep nedeniyle ılımlı bir şekilde genişlemesi bekleniyor.
MALİ DİSİPLİNDE İYİLEŞME BEKLENTİSİ
Genel hükümet dengesi: 2025’te GSYH’nin %-3,1’i, 2026’da %-3, 2027’de ise %-2,8 olarak öngörüldü. OECD, mali açığın kademeli şekilde daralmasını ekonomik istikrarın önemli bir parçası olarak değerlendirdi.
UZUN VADELİ TAVSİYELER
OECD, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedefine ulaşması için üç temel alana dikkat çekti:
-Düzenleyici çerçevenin daha öngörülebilir hale getirilmesi,
-İşgücünde beceri gelişiminin hızlandırılması,
-Hizmet sektöründeki giriş engellerinin azaltılması.
Raporda, bu adımların Türkiye ekonomisinin uzun vadede rekabet gücünü güçlendireceği ifade edildi.





