Taceddin Dergâhı’nın o mütevazı avlusunda, anmanın manevi atmosferinde yükselen dua sesleri vardı. İstiklâl Marşı’nın yazıldığı odanın hemen yanı başında, Türkçenin yılmaz savunucusu, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu ve şeref başkanı D. Mehmet Doğan, vefatının birinci yılında anılıyordu.

Bu, sıradan bir anma değildi. Burada toplanan herkes, Doğan’ın kelimeleriyle, fikirleriyle ve mücadelesiyle dokunduğu hayatların birer şahidiydi. Onun sessiz, fakat derin izler bırakan kalemi; Türkçeyi bir dil olmanın ötesinde, bir vatan olarak gören bakışının ifadesiydi.

Bir Ömürlük Dil Sevdası

Doğan Mehmet Doğan, sadece yazmadı; kelimelere omuz verdi, onlara hak ettikleri itibarı iade etti.

Başta Büyük Türkçe Sözlük olmak üzere onlarca eseri, Türkçenin en ince tınılarını, en zarif anlam katmanlarını bugüne taşıdı.

Onun kaleminde kelimeler, birer hazine sandığı gibiydi; açıldıkça içinden tarih, kültür ve millet ruhu çıkardı.

O, dilin sadece bir iletişim aracı değil, milletin hafızası ve onuru olduğuna inandı. Bu inancı, satırlarına öylesine yerleşmişti ki, onu okuyan herkes, dilin korunmasının bir milletin geleceğini korumak olduğunu anlardı.

Vefanın Adı: TYB Ailesi

Anma programında, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan’ın sözleri salonda derin bir sükûnet yarattı:

“Taceddin Dergâhı, onun yüreğinde ayrı bir yere sahipti. Bugünkü haline gelmesi için gece gündüz çalıştı. Mevlid-i Şerif’i dinlemek, onun için manevi bir huzurdu.”

Arıcan, sadece bir yönetici değil; aynı zamanda Türk edebiyatı ve kültürünün yaşatılması yolunda yorulmadan çalışan bir neferdir. Doğan’ın mirasını sahiplenerek, Türkiye Yazarlar Birliği’ni bir vefa ve saygı merkezi haline getiren isimdir. Onun öncülüğünde TYB, yalnızca bir yazarlar topluluğu değil, Türk dilinin ve kültürünün korunup geliştirilmesine gönül vermiş güçlü bir aile haline gelmiştir.

TYB ailesi, kurucusunun ardından geçen bir yılda onu unutmamış, bilakis daha da yüceltmiştir. Onun şahsında, bir fikir adamına duyulabilecek en derin saygıyı göstermektedir.

Bir İletişimci Gözüyle…

Benim için D. Mehmet Doğan, sadece bir yazar ya da fikir adamı değildi; o, kelimelerle insanlara köprü kurmayı başarmış nadir isimlerden biriydi.

Bir iletişimci olarak, onun dil konusundaki hassasiyetini hep hayranlıkla izledim. Çünkü Doğan, kelime seçimlerinin, cümlelerin ritminin ve anlamın bütünlüğünün insan ruhunda nasıl izler bıraktığını çok iyi bilirdi.

Bugün dönüp baktığımda, onun bıraktığı miras sadece kitap raflarında değil; her doğru kurulmuş cümlede, her özenle seçilmiş kelimede yaşıyor.

Taceddin Dergâhı’nda yükselen o dualar, aslında bir teşekkürdü: “Bize Türkçeyi sevdirdiğin için…”

“D. Mehmet Doğan, dilin ve kültürün yüreklerde açan nadide çiçeğidir; onun izinde yürüyenler, kelimelere hayat verenlerdir.”

Mukadder ben; bu anlamlı anma ve yad ediş vesilesiyle, TYB Başkanı Musa Kâzım Arıcan hocama, TYB ailesine ve Türkçeye kattıklarıyla sadece bir dil adamı değil, kültürümüzün ve düşünce dünyamızın da mimarı olan Mehmet Doğan’a sonsuz teşekkürlerini sunan.

Sevgilerimle...