Yerel seçim geldi kapıya dayandı. Seçmen tercihini yapacak. Herkes düşüncesinde hür; Buradaki seçimde tercihler şu şekilde olabilir, saygı duymak lazım. Misal;
-“Hacı AYSU çok çalıştı Allah var, oyum yine onun” diyebilirsiniz.
-“Özdemir TURGUT bu memleketin kaderini değiştirir, onu seçeceğim” de diyebilirsiniz.
-“Levent BOSTANCI genç dinamik dürüst bir insana benziyor, bir defa da ona şans verelim” de olabilir mesela.
-“Eşref Hocayı tanıyorum, bu işi en iyi şekilde yapacağına inanıyorum” tercihinde de bulunabilirsiniz.
- “Celal ÇETİN halk adamı, halkını düşünür, onu destekleyeceğim” de bir tercih meselesi.
-“Vicdanımın ve yüreğimin sesini dinleyip Halis BAL’a vereceğim oyumu” da bir seçenek illaki.
Ancak iş büyükşehir belediye başkanını seçmeye gelince biraz durup düşünmek lazım. Mevcut Başkan Melih GÖKÇEK’in Haymana tasarrufu etraflıca düşünülmeli mesela.
“Ne verdi? Buraya, ne verebilirdi?” sorusunu, birkaç defa sormak lazım. Neden Melih GÖKÇEK?;
Sırf iktidar partisinden olduğu için mi? Sırf 4 dönem belediye başkanı olduğu için mi? Sırf vaatlerinden dolayı mı?
NEDEN?
Tüm bu sebepler Haymana’nın Melih GÖKÇEK’e oy vermesi için yeterli mi?
2009’daki yerel seçimde gözden kaçan bir vaadi vardı. Kimse üstüne düşüp’te takipçisi olmadı. Seçim otobüsünde “Şu kadar oy verin, buraya dev bir termal tesis yapacağım, buranın kaderi değişecek” vaadini neden kimse sorgulamıyor? Bu tesis eğer bir sırça tesis, ya da şeffaf bir yapı değilse ve bizler onu göremiyor isek, ya kral çıplak ya da bizler yeterince zeki değiliz? Nasıl diyordu hikaye; “Bu elbiseyi ancak çok zeki olanlar görebilir”
Ya duble yol meselesi? “Geldi, geliyor, istimlak, bugün-yarın, iki bayram arasında tamam, karayollarına verildi, bakanlık projesine alındı”… duble işkence. Seçime bir ay kala onlarca kamyonla başladı. Peki tüm meseleler neden seçim arifesinde çözülüveriyor memleketimde de, seçim biter bitmez ise ipe un seriliyor?
Haymana’ya verilen en büyük hizmet; şehir içi asfalt ise eğer, aynı asfalttan, misal Deveci Köyüne de verildi, Boyalık Mahallesine de, ya da herhangi bir köye de. Bu asfalt her belediye başkanı zamanında bir şekilde Haymana’ya geldi. Asfaltı reşat altını diye sunmanın hikmetini anlayamıyorum..
Evet bir havuz yapıldı.. Ama aynı yere, aynı havuzdan Bünyamin ADACI zamanında da yapılmıştı. Farkı ne? Burada da 2 musluk bir havuzu, 4 saatte doldururken, bir tıpa 5 saatte boşaltıyor, maksat problem çözmekse eğer. Ama problem yaratmaksa maksat, yeterince sınav var çalışmadığınız yerlerden sorulacak.
Bir de saat kulesi vardı hani. O da unutuldu. Velev ki yapıldı. Ama bu saatten sonra, değil saat kulesi, Eyfel kulesini yapıp ta, çarşıyı Şanzelize ye çevirseniz, Haymana’da yer iyice kayganlaştı. Sıkı tutunmak lazım.
Seçime çeyrek kala Melih GÖKÇEK projelerini sıraladı; Termal tesis yapılacak yerleri saydı ve dinleyen kulaklarına inanmadı, Dünyanın ikinci şifalı suyuna sahip Haymana’nın ismi termal tesis yapılacak yerlerin arasında yok. Dedik ki;”Galiba bizim suyumuzu borularla taşıyarak, termal tesisi başka yerlere yapacak.” Başka türlü izahı da yok mantıklı açıklaması da. Canlı yayında açıkladı, bizler can evimizden vurulduk.
Ellerinde elma şekerleri ile kandırılamayacağımız ergenliği yakalamamız lazım. Yüzü sivilceli, gururu karıncalı insanlar değiliz hiçbirimiz. Ne aynalara küskünüz, ne kimselerden “lütfen” yardımlar alacak şahsiyetleriz. Mühür bu defa bizde ve mühür bizde ise bu seferlik Süleyman biziz. Ya da Fatih biziz ve; “Ya büyükşehirden istediğimizi alacağız, ya da büyükşehir bizi alacak”
Patron mutlu son istiyor, ama Polyanna bile sıkıldı bu mutluluk oyunundan. Dünkü aslı çıkmamış sözlere karnımız tok olacak besbelli. Bunu büyükşehir başkanı çok iyi bilmeli, çünkü “Yapmadıkları, yapmayacaklarının teminatıdır” sözü, içimizde bir yerlerde altın yaldızlı olarak asılı duracak...
SAYGILARIMLA