Milano’nun modernleşen bölgelerinden Porta Nuova’da yer alan bu iki kule, sadece mimarisiyle değil, üzerini kaplayan 21 binin üzerindeki ağaç, çalı ve bitki örtüsüyle de fark yaratıyor. Projenin arkasındaki isim ise yeşil mimarinin öncülerinden İtalyan Mimar Stefano Boeri.

ÇOCUKLUKTAN GELEN BİR DOĞA TUTKUSU

64 yaşındaki Boeri, doğaya olan ilgisinin çocukluk yıllarına dayandığını söylüyor. İlham kaynaklarından biri ise ünlü İtalyan yazar Italo Calvino'nun "Ağaçların Baronu" adlı eseri. Kitapta, soylu bir çocuğun ailesini terk ederek yaşamını bir ağacın tepesinde sürdürmesi anlatılıyor. Boeri, bu hikâyeden etkilenerek, doğanın şehirle nasıl bütünleşebileceği sorusuna mimari bir yanıt aradı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMIN SEMBOLÜ

2014 yılında tamamlanan Bosco Verticale, çevre dostu mimari anlayışını somutlaştıran nadir yapılardan biri. Kulelerin üzerindeki bitkiler sadece estetik bir görüntü sunmakla kalmıyor, aynı zamanda her yıl yaklaşık 10 ton karbondioksiti filtreleyerek havayı temizliyor. Bu sayede binalar, şehirdeki hava kalitesine doğrudan katkı sağlıyor.

Enerji ihtiyacını büyük ölçüde kendi üreten yapı, çatısında bulunan güneş panelleriyle elektrik enerjisi elde ediyor. Ayrıca entegre su arıtma sistemleriyle atık sular yeniden kullanılarak, binadaki yeşil yaşam alanlarına aktarılıyor.

DOĞAYLA İÇ İÇE BİR YAŞAM ALANI

Bosco Verticale, yalnızca bir mimari yapı değil, aynı zamanda yaşam alanı. Bugün bu dikey ormanlarda 300'den fazla kişi yaşıyor. Kiracılar ve ev sahipleri, doğa ile baş başa bir hayat sürerken aynı zamanda modern şehir imkanlarından da yararlanıyor.

Milano’daki bu sıra dışı proje, geleceğin şehircilik anlayışına ışık tutarken, betonlaşmanın ortasında yeşilin de yükselebileceğini kanıtlıyor.

Kaynak: Haber Merkezi