15 Ağustos… Yıllar yılı gökyüzünü karartan gölgelerin, zincirlerin ve yasın ardından, Kore toprakları nihayet özgürlüğe kavuştu. İşte o gün, bir milletin karanlıktan aydınlığa yürüdüğü, sessiz çığlıkların yankısının özgür bir ezgiye dönüştüğü gündü. “Işığın Yeniden Doğuşu Günü” demek, sadece tarihî bir anı anmak değildir; aynı zamanda geçmişin acılarını kalbinde taşıyan bir halkın, geleceğe dair umutla dolu nefesidir.
Ama özgürlük yalnızca kazanmakla ölçülmez; onu korumak, çoğaltmak ve yaymak gerekir. İşte bu noktada, savaşın gölgesinde doğan kadınların sesi yükselir. Dünya Kadın Barış Grubu (IWPG), bu özel gün vesilesiyle yayımladığı mesajında, yalnızca Kore’nin özgürlüğünü kutlamakla kalmayıp, tüm dünyada kalıcı barışın mümkün olduğunu haykırıyor: “Tüm ulusların kadınları olarak, çocuklarımıza miras bırakacağımız en değerli armağan barıştır. Şimdi, barışı gerçekleştirme zamanı.”
IWPG’nin sözü, bir çağrıdan öte bir manifesto gibidir. Kadınların barışı, sadece diplomasi masalarında değil; sokaklarda, sınıflarda, sanat galerilerinde ve her kalpte filizlenir. Eğitim programlarıyla genç kuşaklara aktarılan barış kültürü, imza kampanyalarıyla desteklenen uluslararası bildirgeler, her biri barışın küçük ama kararlı adımlarıdır.
Kadınların öncülüğünde kurulan bu küresel ağ, savaşın yarattığı yıkımı ve karanlığı barışın sıcak ışığıyla aydınlatıyor, toplumlarda umudu ve dayanışmayı yeniden filizlendiriyor.
Bugün Kore’nin kurtuluşunun 80. Yıl dönümünde, tarih ve gelecek el ele veriyor. Bir yanda özgürlüğün coşkusu, diğer yanda barışın sorumluluğu… Ve tam o noktada, kadınların sesi yükseliyor: Işığın yeniden doğduğu bu günde, barış da yeniden filizleniyor.
Çünkü özgürlük bir armağandır, barış ise onun sürekliliğini sağlayan en değerli mührü. Kadınlar bunu çok iyi biliyor. Ben de zaman zaman bu oluşumun içinde yer alıyor ve onların çalışmalarıyla dünya barışına katkı sağlıyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Mukadder ben; IWPG’nin değerli gönüllülerine; dünya barışına olan özverili katkıları, cesur ve kararlı çalışmaları için teşekkür eden, onların gayretleriyle barışın her geçen gün biraz daha güçleneceğine inanan.
Sevgilerimle...
