Bugün Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca yürek, aynı dua ve kararlılıkla Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve Sumud Filosuna uygulanan ambargoya sessiz kalmayarak; tüm dünyaya Gazze'nin yalnız olmadığını haykırdı.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, 81 ilde milyonlar tek yürek oldu. Meydanlar, Filistin bayraklarıyla dalgalanıyor; insanlar aynı dua ve kararlılıkla, Gazze’nin sesi olmak için yürüyordu. Her adım, her nefes, Gazze’deki çocukların, kadınların ve masum insanların çığlığına duyulan derin bir vicdanın yankısıydı.

Yürüyüşler yalnızca insanlık dramına dikkat çekmekle kalmadı. Aynı zamanda Küresel Sumud Filosu’na uygulanan ambargo ve saldırılara karşı bir duruş, insani yardımların önündeki engellere karşı bir haykırıştı. Türkiye’nin dört bir yanından yükselen bu ses, sadece ülke sınırlarında değil, dünya vicdanında da yankı buldu.

Meydanda yürüyenler, sadece adalet talep etmedi; umut ve direnişi ayağa kaldırdı. Bir anne, çocuğunun elini sımsıkı tutarken, gözlerinde hem korku hem de kararlılık vardı. Bir genç öğrenci gözleri dolu dolu, adaletin er ya da geç yerini bulacağına dair sessiz bir inancı taşıyordu. Her adım, sadece bir protesto değil; insanlığın vicdanının sokaklara taşınmış hâli, bir umut bayrağıydı.

Bugün binlerce yürek tek bir nefes oldu. 81 ilin meydanlarında yürekler, Gazze için attı. Umalım ki; bu dayanışma, yalnızca sokaklarda değil; diplomatik masalarda da bir karşılık bulsun...

Ve biz, bugün yürüyenlerin sesiyle bir kez daha hatırlamalıyız: Sessiz kalmak artık bir seçenek değil. Adalet ve vicdan, her zaman dayanışmayla çoğalır binlerce kalbin ritmiyle yankılanır.

Mukadder ben; Ülkemin topraklarından yükselen adaletin, vicdanın ve insanlığın sesinin, Gazze'nin kurtuluşuna vesile olmasını dileyen...

Sevgilerimle...