Dünya başkentleri arasında Ankara 59. Sırada… Bu kabul edilemez. Her başkentin bir simgesi var, Ankara’nın yok. İşte bu haklı serzeniş, Cumhurbaşkanı eski yardımcısı ve Ankara Milletvekili Fuat Oktay’a ait. Maalesef ki katılmamak mümkün değil; Oktay’ın sözlerinde Ankara’nın hak ettiği yeri bir türlü bulamamasına dair bir üzüntü ve kaygı var.

Oktay, Türkiye’nin ekonomik gücünü hatırlatarak sözlerine başlıyor: “Biz ekonomik anlamda ilk 17’deyiz, satın alma gücünde ilk 12’deyiz ve dünyada ilk 10’a girmenin mücadelesini veriyoruz. Böyle bir ülkenin başkentinin 59. Sırada olması kabul edilemez.” Bu ifadeler, Ankara’nın dünya başkentleri arasında hak ettiği konuma ulaşmasının ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne seriyor.

Başkent’in altyapısına dair ciddi eleştiriler de Oktay’ın vurguları arasında: “Ankara’nın altyapısı yetersiz. Bir yağmur yağdığında şehrin sele teslim olması ciddi bir sıkıntıdır. Afet riskleri için dayanıklı binaların tesis edilmesi lazım, ancak Büyükşehir Belediyesi bu konuda adım atmıyor.” Ankara’nın sadece fiziksel değil, kurumsal ve idari bir vizyona da ihtiyacı olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.

Oktay’ın Ankara’nın simgesizliği konusundaki sözleri ise düşündürücü: “Dünyada her başkentin bir simgesi vardır, Ankara’nın yok. Ankara’yı pozitif şekilde ayrıştıracak bir özellik yok.” Onun bu sözlerinde hem kaygı hem de başkente duyulan derin sevgi var. Ankara’nın kimliği ve kültürel mirası, simgelerle ve değerlerle yaşatılmalı.

Turizm ve kültürel potansiyel açısından Oktay, şehrin ciddi fırsatlarla dolu olduğunu belirtiyor: “Ankara neredeyse turizmden sıfır gelir elde ediyor. 81 ilin temsilcisi olarak Ankara’ya gelen yerli ve yabancı turistler, 81 ili Ankara’da hissedebilmeli. Ankara, Cumhuriyet’in başkenti olarak geçmişten geleceğe bir köprü kurabilmeli.” Başkent yalnızca bir idari merkez değil, kültürel ve tarihî bir hafıza merkezi olmalı; Oktay’ın bu sözlerinde geleceğe dair umut da var.

Oktay, Ankara’nın coğrafi ve ekonomik avantajlarını da dile getiriyor: “İpek Yolu ve Orta Koridor üzerinde yer alan şehir Ankara’dır. Demiryolunun merkezi, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan güzergâhın kavşağıdır. Bu potansiyel öne çıkarılmalı; fuar alanları oluşturulmalı, cazibe merkezlerine dönüştürülmeli, iş insanları destek vermeli. Ankara’da çok önemli üniversiteler var; tüm üniversiteler güç birliği halinde sosyal ve beşeri insan yetiştiren bilim merkezlerine dönüşmeli. Düşünce kuruluşları oluşturulmalı ve tüm iş dünyası, ticaret odası, sanayi odası, esnaf odası tamamen Ankara’ya odaklanmalı.”

Ve Oktay ekliyor: “Bizim bu konularla ilgili çok ciddi çalışmalarımız var. Valiliğimiz, kalkınma ajansı ve milletvekilleriyle birlikte tüm projelerimizi şekillendirmiş durumdayız. Kültür Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıklarla da yakın iş birliği içerisindeyiz.” Bu sözler, Ankara için sadece eleştiri yapılmadığını; ciddi bir vizyon ve planlamanın yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Oktay’ın bu açıklamaları, Ankara’nın yalnızca bir şehir olmadığını; Cumhuriyet’in başkenti, tarihin hafızası ve geleceğin köprüsü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Ankara, simgeleriyle, kültürüyle, altyapısıyla, üniversiteleriyle ve vizyon projeleriyle hak ettiği noktaya taşınmalıdır. Çünkü başkent, yalnızca binalardan değil; vizyon, kültür, tarih ve insanla inşa edilir.

Ankara’nın sesi olmalı, kimliğini yansıtmalı, geçmişiyle gurur duymalı ve geleceğe umutla bakmalı.

Mukadder ben; kıymetli Oktay’ın haklı serzenişini destekleyen, Ankara, hak ettiği yerde, dünya başkentleri arasında zirvede olmalıdır dileğinde bulunan...

Sevgilerimle...