Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) bünyesinde düzenlenen Din Sosyolojisi Etkinlikleri serisinin üçüncü programı kapsamında gerçekleştirilen münazara etkinliği, 29 Aralık 2025 tarihinde akademik çevreleri bir araya getirdi. Bilimsel tartışma geleneğini önceleyen programda, “Dindarlığın inşasında birey mi yoksa toplum mu daha etkilidir?” sorusu merkezinde kapsamlı bir fikir alışverişi yapıldı.

Ankara’daki en büyük seller: Başkent tarihine kazınan felaketler
Ankara’daki en büyük seller: Başkent tarihine kazınan felaketler
İçeriği Görüntüle

Etkinlikte, din sosyolojisinin temel tartışma alanlarından biri olan birey–toplum ilişkisi, farklı sosyolojik yaklaşımlar çerçevesinde ele alındı.

Dindarlığın İnşası Birey ve Toplum Ekseninde Tartışıldı

Program kapsamında dindarlığın oluşum süreçleri, bireysel irade, toplumsal yapı, kültürel çevre ve tarihsel bağlam ilişkisiyle birlikte değerlendirildi. Münazara boyunca dinî yaşantının kökenleri, inanç ve ibadet pratiklerinin nasıl şekillendiği, bireysel tercihlerin mi yoksa sosyal çevrenin mi daha baskın olduğu akademik bir perspektifle ele alındı.

Tartışmalarda din sosyolojisi, toplumsallaşma, inanç sosyolojisi ve kültürel aktarım gibi kavramlar öne çıktı.

Asbü Ankara-9

“Dindarlık Bireysel İrade Temelinde Şekillenir” Görüşü

Münazarada bireyin belirleyici rolünü savunan birinci grup; Muhammet Salih Yatman, Ayşenur Karakaya ve Muhammet Alparslan Şahin’den oluştu. Grup, dindarlığın temelde bireyin iradesi, bilinçli tercihi ve manevi yönelimiyle şekillendiğini savundu.

Sunulan görüşlerde, inanç sürecinin bireyin Allah ile kurduğu kişisel ve öznel bir ilişki olduğu ifade edildi. Toplumun bireye belirli imkânlar sunduğu ancak inancın özünde bireysel sorumluluk taşıdığı vurgulandı. Dini tercihlerin bireyin vicdanı ve iradesiyle anlam kazandığı, toplumsal yapıların ise bu sürece yardımcı fakat ikincil nitelikte olduğu görüşü dile getirildi.

Toplumun Belirleyici Etkisi Ön Plana Çıkarıldı

Toplumsal yapının etkisini savunan ikinci grup ise Merve Şahin, Selime Ceylan ve Al Hassane Dante’den oluştu. Bu grup, bireyin tamamen dışlanmadığını ancak bireysel inanç dünyasının toplumsal koşullardan bağımsız ele alınamayacağını ifade etti.

Grup tarafından yapılan değerlendirmelerde, dindarlığın kültürel yapı, aile, sosyal çevre ve tarihsel miras ile birlikte şekillendiği belirtildi. Mezhepsel farklılıkların, ibadet biçimlerinin ve dini pratiklerin toplumdan topluma değişmesinin, sosyal çevrenin dindarlık üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. Bireysel tercihler ile toplumsal yapı arasındaki etkileşimin, inanç süreçlerini anlamada temel bir unsur olduğu ifade edildi.

Ankara Asbü-3

Din Sosyolojisinin Temel Kavramları Masaya Yatırıldı

Akademik üslup ve karşılıklı saygı çerçevesinde yürütülen münazara, katılımcıların tezlerini gerekçeleriyle savunmalarına imkân tanıdı. Program boyunca toplumsallaşma, din ve kültür ilişkisi, bireysel kimlik, kolektif bilinç ve inanç pratikleri gibi din sosyolojisinin temel kavramları derinlemesine tartışıldı.

Farklı yaklaşımların karşılaştırmalı biçimde ele alınması, konunun çok boyutlu olarak değerlendirilmesine katkı sağladı.

Akademik Tartışma Kültürüne Katkı Sağlayan Program

Düşünsel yoğunluğu ve tartışma dinamizmiyle dikkat çeken münazara programı, din sosyolojisi, ilahiyat, sosyoloji ve toplumsal araştırmalar alanlarına ilgi duyan akademisyenler, öğrenciler ve araştırmacılar tarafından ilgiyle takip edildi.

Etkinlik, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin bilimsel tartışma kültürünü güçlendiren ve eleştirel düşünceyi teşvik eden nitelikli akademik platformlarından biri olarak değerlendirildi.

Kaynak: Cansel Yıldız