Bahçeli’nin “İmralı’ya giderim” çıkışı: Siyasette yeni perde mi açılıyor?

Türk siyasetinde bazen öyle cümleler kurulur ki, sadece gündem oluşturmaz; dengeleri, beklentileri ve hesapları da baştan aşağı değiştirir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Komisyondan karar çıkmazsa İmralı’ya üç arkadaşımı alır ben giderim” sözleri tam da bu türden bir çıkış.

Bahçeli’nin üslubunu biliriz:
Dolu konuşur, tartarak konuşur, verdiği mesajı da muhatabına doğrudan ulaştırır.
Bu sözün bir siyasi taktik mi, yoksa devlet aklına dayanan bir uyarı mı olduğu tartışılır; ancak açık olan şu ki, Ankara’da kartlar yeniden karılıyor.

Bu çıkış ne anlama geliyor?

Birincisi, Bahçeli bu sözle komisyondaki kararı sadece teknik bir süreç olmaktan çıkarıp politik bir sorumluluk alanına taşıdı. “Gerekirse ben giderim” cümlesi, klasik bir çıkış değildir; devlet ciddiyetiyle ilişkilendirilmiş bir uyarıdır.

İkincisi, terörle mücadelede son yıllarda oluşan kararlı tutuma bir kez daha sahip çıkma mesajı niteliği taşır. Bahçeli’nin İmralı’ya gitmeyi telaffuz etmesi, çözüm süreci yıllarındaki tartışmaları değil; tam tersine, devletin terörle mücadeledeki kararlılığını ve hesap sormaya dönük yaklaşımını işaret etmektedir.

Kulislerde konuşulanlar

Ankara kulisleri hareketli.
Kimine göre Bahçeli, “komisyon kararı sulandırılmasın, süreç ciddiyetle yürüsün” mesajı veriyor.
Kimine göre ise uyarı, “devletin sabrı var ama sınırı da var” şeklinde okunmalı.

Bahçeli’nin bu çıkışıyla neyi amaçladığına dair yorumlar farklı olsa da, ortak nokta şu:
Bu cümle bir siyasi rest değil, bir irade göstergesidir.

Cumhur İttifakı’na etkisi

Cumhur İttifakı içinde son dönemde özellikle güvenlik politikaları konusunda tam bir uyum söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörsüz Türkiye” vurgusu ile Bahçeli’nin çizgisi zaten örtüşüyor.
Bahçeli’nin çıkışı, ittifakın terörle mücadeledeki sert tutumunu bir kez daha tescillemiş oldu.

Toplumsal karşılığı

Sokakta da siyasetin içinde de bu çıkışın bir karşılığı var.
Vatandaşın talebi net:
Terörle mücadelede sulandırma, yumuşatma, gri alan istemiyor.

Bahçeli’nin sözleri bu beklentiyle uyumlu bir mesaj olarak görülüyor.

Sonuç: Bahçeli yine masaya yumruğunu vurdu

Devlet Bahçeli yıllardır Türk siyasetinin en kritik anlarında denge kuran, gerektiğinde ağırlığını koyan bir isim.
Bu son çıkışı da siyasetin ritmini yeniden belirleyecek nitelikte.

Komisyondan ne karar çıkar bilinmez; fakat Bahçeli’nin “gerekirse İmralı’ya giderim” cümlesi uzun süre konuşulacak.
Bu söz, Türkiye’de terörle mücadele, devlet kararlılığı ve siyaset dilinin keskin hatları açısından yeni bir dönemin kapısını aralıyor olabilir.

Sağlıcakla kalın