Milletvekili Serkan Bayram ve Başkan Fatma Şahin’in dokunuşuyla küçük Mehmet Efe’nin hayatı değişti; umut, oyun konsoluyla başladı.

Hayat, bazen tek bir el uzatmayla değişir. Bazen bir sosyal medya paylaşımı bir kaderi yönlendirir. Bazen bir insan, başka birine ilham olur, umut olur… AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ın yaptığı da tam olarak buydu. Küçük bir çocuğun hayaline uzandı eli. Doğuştan bir kolu olmayan Mehmet Efe’nin hayatına sadece bir protez değil, bir cesaret, bir ışık dokundu.

Serkan Bayram’ı sadece bir milletvekili olarak tanımlamak yetersiz kalır. O, hayata bir parmakla tutunmuş bir adam. Henüz bir bebekken, bir buğday tarlasında çıkan yangında vücudunun büyük bölümü yandı. Geriye sadece bir parmak kaldı. Ama işte o tek parmak, bir ömürlük mücadelenin, dimdik ayakta durmanın ve binlerce insanın yüreğine dokunmanın anahtarı oldu. Kendi deyimiyle, “50 yıl, 1 parmak.”

Acının içinden merhametle yürüyen, kendi yanığını başkasının yarasına pansuman yapan bir yürek o. Eksik kalanları kabullenip arkasına gizlenmedi. Bilakis, onların üzerinden köprüler kurdu. “Ben yaşadım, başkası yaşamasın” derken, yalnızca bir slogan değil, hayatının özeti dökülüyordu dilinden.

Serkan Bayram, Mehmet Efe ile tanıştıktan sonra aralarında geçen o içten, etkileyici diyaloğu sosyal medya hesabında paylaştı. Bu paylaşım yalnızca bir çocuğun gülümsemesini değil, yüreklere dokunan bir karşılaşmanın izlerini taşıyordu. Efe’nin gözlerindeki heyecan, Bayram’ın kelimelerindeki içtenlik; birçok insanı etkilediği gibi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de dikkatini çekti.

Başkan Şahin, bu anlamlı buluşmadan ilhamla hemen harekete geçti. Efe ve annesini Buğday Tanesi Protez Ortez Yapım ve Uygulama Merkezi’ne davet etti. Uzmanlar tarafından özel olarak hazırlanan protez, Mehmet Efe’ye yeni bir kapı araladı—yalnızca fiziksel değil, duygusal bir tamamlanıştı bu.

Protezini takar takmaz yaptığı ilk şey, dijital oyun konsoluna uzanmak oldu. Artık o da arkadaşları gibi oynayabilecek, tuttuğu takımın –Galatasaray’ın– formasını giyip hayalini kurduğu maçlara katılabilecekti. Hatta vekil Bayram’la ilk maçını da orada oynadı.

Fatma Şahin, duygularını şöyle dile getirdi:

“Çocuklarımızın hiçbir eksiği yok. İhtiyaçları olan şey sadece ‘Ben yapabilirim’ diyebilmek. Serkan Bayram bu konuda çok kıymetli bir rol model. Mehmet Efe’yi geleceğe güçlü hazırlamak, önündeki tüm engelleri kaldırmak bizim boynumuzun borcu.”

Bu hikâyenin bir tarafında siyaset yok. Bu hikâyede insan var, merhamet var, örnek olmak var. Serkan Bayram’ın yaşadığı acının içinden süzülen duyarlılığı, Mehmet Efe’nin gözlerindeki sevinçte vücut buluyor. Bir çocuk, bir adamın hikâyesinden cesaret alıyor. Belki bir gün o da büyüdüğünde bir başka çocuğun kahramanı olacak.

Küçük Efe şöyle diyor:

“Vekilimizle tanışınca kendimi daha güçlü hissettim. Herkes bana çok iyi davrandı. Çok mutluyum.”

Bazı cümleler vardır, içinde tüm hayatı barındırır. İşte bu söz de onlardan biri. Bir çocuğun “güçlü hissediyorum” demesi, dünyanın tüm ödüllerinden daha değerlidir.

Çünkü iyilik bulaşıcıdır.

Bir yürekten çıkan şefkat, bir başkasının hayatını tümden değiştirebilir. Ve o iyilik, elden ele, yürekten yüreğe yayılır…

Mukadder ben; kıymeti paha biçilmez destekleri için Vekilim Serkan Bayram’a ve Başkanım Fatma Şahin’e saygı ve minnet duyan, Mehmet Efe’yi yüreğinden öpen...

Sevgilerimle...