CHP’de uzun süredir gözlemlenen yönsüzlük ve söylem karmaşası, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte daha da görünür hale geldi. Bu gelişmeden sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gösterdiği refleksler, parti içinde ciddi bir yön ve söylem krizi olduğunu düşündürüyor.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında ciddi yolsuzluk ve rüşvet iddiaları varken, Özgür Özel’in onu sorgusuz sualsiz savunması kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Suçlamalar kuvvetli şüphe içeriyor, soruşturma devam ediyor ve dosyada gizlilik kararı mevcut. Bu noktada, hukuk sürecinin tamamlanmasını beklemek en doğru yaklaşımken, Özel’in açıklamaları ve sokak çağrıları siyasi liderlik sorumluluğuyla bağdaşmıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik söylemleri, kullandığı ithamlar ve provokatif çağrılar da muhalefet ciddiyetine yakışmıyor. Eylül ayında mahkeme kararı çıkarsa, bu süreç yalnızca İmamoğlu’nu değil, Özgür Özel’i de siyasi olarak zor durumda bırakabilir. Meclise gelen fezleke ve dokunulmazlık meselesi de yakından takip edilmesi gereken bir başlık.
Kılıçdaroğlu’nun geri dönüş ihtimali ise parti içi dengeleri kökten değiştirebilir. Bu, hem bir liderlik hesaplaşması hem de CHP içinde yeni bir kırılmanın fitilini ateşleyebilir. Özellikle Özgür Özel’i “sırtından hançerleyenler” söylemi bu sürecin ne kadar sert geçeceğinin işareti.
Öte yandan, ülke genelinde daha derin ve stratejik gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir aşamaya gelindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kararlı duruşu sayesinde PKK’nın silah bırakma süreci önemli bir başarıdır. TBMM’de oluşturulan “Terörsüz Türkiye” komisyonu da bu mücadelenin kurumsal bir ifadesidir. Ancak bu komisyonda İYİ Parti’nin yer almaması dikkat çekici. Milliyetçi bir çizgide olduğunu söyleyen bir partinin, böyle bir süreçte neden yer almadığı sorgulanmalıdır.
CHP açısından önümüzdeki aylar kritik. Hem mahkeme süreçleri hem de parti içi hesaplaşmalar CHP’yi ciddi bir siyasi türbülansa sürükleyebilir. Ülkemizin geleceği açısından bu gelişmeleri yakından izlemek ve doğru analiz etmek şart.
Bu köşede, milli ve yerli perspektifle gelişmeleri yorumlamaya devam edeceğiz.
Kalın sağlıcakla.