Daha önce de kaleme aldığım Uluslararası Kadın Barış Grubu’nun (IWPG) gayreti o kadar anlamlı, o kadar yürekten ki… Siz değerli okurlarıma bu anlamlı çabayı yeniden hatırlatmak, kadınların dünya barışı için gösterdiği özverili mücadeleye bir kez daha dikkat çekmek ve bir farkındalık oluşturmak adına bu yazıyı yeniden kaleme alıyorum.
Geçtiğimiz günlerde IWPG Global 10. Şube Sorumlusu Hwajeong Kim, IWPG Global 10. Şube Uluslararası İlişkiler Direktörü Minsuk Yu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan Hanımefendilerle birlikte özel bir yayın gerçekleştirdik. Sunuculuğunu üstlendiğim bu anlamlı program, dünya barışı konusunda derin yankılar uyandırdı. Yayın sırasında ve sonrasında aldığımız olumlu geri bildirimler, bu konunun ne kadar ihtiyaç duyulan bir gündem olduğunu bizlere gösterdi.
Dünya barışına dair gerçekleştirdiğimiz bu buluşmada pek çok konuya değindik. Daha önce de başka bir yayında IWPG Türkiye Temsilcisi Emma Hanımefendi’yi ağırlamıştım. Kendini dünya barışına adamış, son derece özverili çalışmalar yürüten Emma Hanım’a buradan bir kez daha sevgilerimi ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Çünkü barış, ancak bu denli yürekten bağlılıkla mümkün olabilir.
Uluslararası Kadın Barış Grubu, 2013 yılında Güney Kore’de kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu. Kadınların sevgisinden, annelikten gelen şefkatten ve yumuşak kalplerinden ilham alarak, dünya barışını inşa etme umudu ve isteğiyle yola çıktılar. “Bir kadın değişirse, dünya değişir” inancıyla hareket eden bu grup, dünya barışını kadının dönüştürücü gücüyle kurmayı hedefliyor.
Bu ulvi hedef doğrultusunda, IWPG çatısı altında 20 yaşını doldurmuş her kadının katılabileceği ücretsiz bir Barış Eğitimi Programı düzenleniyor. Bu programın temel amacı, önce kadını barış konusunda bilinçlendirmek. Çünkü toplumun mimarı kadındır; nesli yetiştiren, kalplere sevgiyi işleyen yine kadındır. İşte bu yüzden barışı önce kadına öğretmek, oradan tüm topluma yaymak hedefleniyor.
Bugün IWPG, 123 ülkede 116 şube ve 800’ün üzerinde partner kuruluşla işbirliği içinde faaliyetlerini sürdürüyor. Her geçen gün daha da güçlenerek, büyüyerek… Dünya barışını inşa etmek ve bunu sürdürülebilir kılmak; geleceğe savaşsız, huzurlu bir dünya bırakmak tüm gayretlerinin özünü oluşturuyor.
Yayın sırasında IWPG Global 10. Şube Uluslararası İlişkiler Direktörü Minsuk Yu Hanımefendi’ye “Neden bu oluşumun içindesiniz?” diye sordum. Aldığım cevap yüreğime dokundu:
“Benim kendi evlatlarım var ve onlara asla savaşların olduğu bir dünya bırakmak istemiyorum. Fakat bu isteğim sadece kendi çocuklarım için değil, dünya üzerindeki tüm çocuklar için geçerli.”
Aynı soruyu IWPG Global 10. Şube Sorumlusu Hwajeong Kim Hanımefendi’ye yönelttiğimde ise daha da duygulu bir yanıt aldım:
“Amcam Kore Savaşı’na katıldı ve savaşta hayatını kaybetti. Büyükannem, vefat edene kadar bu acının içinde yaşadı. Benim de bir oğlum var; onun savaşta hayatını kaybetmesini asla istemem. Barış içinde birleştiğimiz bir gelecek için IWPG’nin içindeyim.”
Türkiye’den IWPG tarafından “Dünya Barış Elçisi” unvanına layık görülen Sanem Arıkan Hanımefendi ise, bu grupla tanıştıktan sonra barış temasını çalıştığı tüm projelere dahil ettiğini ve bu şekilde toplumsal farkındalığı artırmaya çalıştığını samimiyetle dile getirdi.
Barışın toplumların kalkınmasında en temel ihtiyaç olduğunu vurgulayan Arıkan, “Barış sadece sessizlik değil, adaletin ve sevginin birlikte var olduğu bir iklimdir. Bu iklimi birlikte oluşturmak zorundayız,” ifadelerini kullandı. IWPG ile yollarının kesişmesini hayatında bir dönüm noktası olarak niteleyen Arıkan, özellikle kadınların ve gençlerin barış süreçlerinde aktif rol almasının önemine dikkat çekerek, bu yolculukta umut ve sorumluluk taşıdığını söyledi.
Programımız boyunca bizlerin ve IWPG temsilcilerinin sesine, sözüne tercüman olan kıymetli çevirmen Emrah Bey de kadınların dünya barışı için birlikte gayret göstermelerinin ne kadar kıymetli olduğunu büyük bir içtenlikle ifade etti.
Evet, ben de inanıyorum. Kadınların sevgisi ve birlikten doğan gücü, dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm yaratmaya fazlasıyla yeter. Ama bunun için önce her kadının bu farkındalığa ulaşması, el ele vererek bir araya gelmesi gerekiyor.
Çünkü barış bir seçenek değil, bir zorunluluk… Ve barış, sadece silahların susması değil; kalplerin huzurla çarpması, annelerin evlatlarını korkusuzca büyütebilmesi, çocukların umutla geleceğe bakabilmesidir. Barış, kadının yüreğinde yeşerir, topluma sevgiyle yayılır. IWPG’nin attığı bu adımlar, işte tam da bu yüzden çok değerli.
Ben de bir kadın olarak, bir insan olarak, IWPG’nin bu anlamlı yürüyüşünü yürekten destekliyor, her türlü katkıyı sunacağımı bir kez daha memnuniyetle ifade ediyorum.
Dünya barışı, bir hayal değil. Kadınların ellerinde, sözlerinde ve sevgisinde filizlenen bir gerçektir. Yeter ki farkına varalım… Yeter ki birlikte yürüyelim…
Unutmayalım… Barış, sadece bir kelime değil; bir annenin duası, bir çocuğun uykusu, bir insanın umutla yarına bakabilmesidir. Ve bu umudu yaşatacak olan biz kadınlarız. IWPG gibi gönüllülerin önderliğinde barışın sesi olmaya, sevgiyi çoğaltmaya ve bu dünyanın kaderini değiştirmeye lütfen gayret gösterelim.
Mukadder ben; kadının dokunduğu her yerde çiçek açacagına… Ve barışın, en çok da sevgiyle yeşereceğine...yürekten inanan...
Sevgilerimle...