Sanem Arıkan ile Merhamet Üzerine Bir Söyleşi
Başakşehir’de, Cezve adlı masum bir kedinin hunharca öldürülmesi, hepimizin yüreğinde derin bir acı açtı. Kucağa alındığında güvenle bakan gözleri, ne yazık ki insan eliyle karardı. Bu acı olayın ardından fail tutuklandı ve dava süreci başladı. Cezve’nin sahibi Serpil Daşçı Pilavcı, 6 Ekim’de Küçükçekmece Adliyesi’nde görülecek duruşma için herkesi adaletin yanında olmaya çağırdı: “Beni ve kızımı yalnız bırakmayın” dedi.
Ve malesef defaten sorgulamamız gerektiğini düşündüm. İnsanlık nereye gidiyor? Geldiğimiz nokta gerçekten korkunç… Merhamet duygusu kayboldukça insanlık kendi özünü kaybediyor. Oysa yaratılmış her canlının yaşama hakkına saygı göstermek, insana düşen en temel sorumluluktur. Daha duyarlı, daha merhametli davranmayı öğrenmeli, öğrenmekle kalmayıp yaşamımızın merkezine koymalıyız.
İşte tam da bu noktada, Ankaralılar Derneği (AHİD) Genel Başkan Yardımcısı Sanem Arıkan ile bir araya geldik. Hem kanaat önderliği hem de hayvan haklarına duyarlı yaklaşımıyla topluma ışık tutan bir isim olarak, bize yalnızca olayı değil, geleceğimizi de yeniden düşünmemiz gerektiğini hatırlattı.
Sanem Hanım, Cezve için çok üzgün olduğunu dilee getirirken;sözlerine öncelikle annelere seslenerek başladı:
“Değerli Anneler…
Siz, merhametin ilk öğretmenlerisiniz.
Çocuğunuzun kalbine ilk sevgiyi, ilk merhameti siz ekiyorsunuz.
Bir kediyi okşarken görsün sizi, çocuk da öğrenir okşamayı.
Bir serçeye su verirken görsün sizi, çocuk da öğrenir paylaşmayı.
Siz merhametli davranırsanız, onlar merhameti öğrenir.
Siz doğaya saygı gösterirseniz, onlar dünyayı korur.
Unutmayalım; merhametin tohumu annenin kalbinden atılır, çocuğun yüreğinde filizlenir, toplumun vicdanında orman olur.”
Kıymetli Sanem Arıkan böylece annelerin daha bilinçli olmaları gerektiğinin altını çizerek; doğaya ve tüm canlıların yaşam hakkına saygı gösteren, merhametli ve sevgi dolu çocuklar yetiştirmelerinin önemini vurguladı.
Arıkan, çocukların küçük yaşlardan itibaren hayvan sevgisi ve yaşama hakları konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Toplum olarak Peygamber Efendimiz’in hayvanlara duyduğu sevgi ve merhameti örnek almalıyız” diyen Arıkan, daha önce yaşanan Eros kedisinin öldürülmesi vakasına da atıfta bulunarak, toplumsal farkındalığın önemini dile getirdi.
Arıkan, hayvanlara yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Hayvanlara uygulanan şiddet asla göz ardı edilemez. Bu tür eylemlerin ağır yaptırımlarla cezalandırılması gerekiyor; kanunlar daha yeterli hale getirilmeli. Vicdani olarak her birey hayvanlara saygı göstermeli ve şiddeti kınamalıdır.”
Bu mesajlar, topluma hem sorumluluk hem de vicdani bilinç çağrısı niteliği taşıyor.
Arıkan ayrıca, Cezve’nin sahibinin mahkeme çağrısına da destek verilmesi gerektiğini vurguladı. “Bu çağrı yalnızca bir kedinin davasına değil; merhametin, adaletin ve insanlığın davasına davettir” diyerek, toplumsal sorumluluğun ve vicdanın önemini bir kez daha hatırlattı.
Sözlerine ilahi bir hatırlatma da ekledi: Enam Suresi’nin 38. Ayetini örnek göstererek, şöyle dedi:
“Dört ayaklılarla, kanatlılarla ve toprağa kök salanlarla birlikte hepsini ben yarattım. Onların da duyguları ve hisleri vardır. Korumasını size bıraktım.”
Sanem Hanım’ın bu bilinçli duruşu, bir insanlık çağrısıydı. “Merhamet duygusu ne kadar çok olursa, insanlık da o kadar güçlü olur” diyerek bitirdi sözlerini. Ve gerçekten de, Cezve’nin ardından bizlere düşen, acıya ağıt yakmak değil; toplumda bilinçli farkındalığı oluşturmaktır.
Cezve’nin küçük bedeni toprağa düştü belki ama bizlere düşen, vicdanlarımızı yeniden ayağa kaldırmaktır. Çünkü insan, ancak kalbinde yaşattığı merhamet kadar insandır.
Mukadder ben; Kıymetli Sanem Hanımın tüm sözlerine yürekten katılan ve ekleyen: Her can değerlidir; merhametli ve bilinçli toplum, insanlığın en güçlü yansımasıdır…
Sevgilerimle...